IMF ve Mali Kural

Dün Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ı dinledik. Konu teşviklerdi ama tabii döndü dolaştı IMF'ye geldi. Gelmese şaşardım. Babacan, kendisine atfedilen "IMF mayısa kaldı" haberini yalanladı. Görüşüyoruz dedi. "Benden ve Hazine'den başka kimseden duyduklarınıza inanmayın" dedi. Tabii Başbakan'ı unutmayalım: O da "benden duymadıkça inanmayın" demişti. Böylece IMF haberleri konusundaki kaynak sayısını 3 olarak kesinleştirdik. *** Mayıs lafı nereden çıktı o halde? Anlaşılan Babacan, reel sektör temsilcileriyle yaptığı toplantıda, Mali Kural'ın mayısta netleşeceğini söylemiş ve yeni çıpa olarak tarif etmiş; zihinler de IMF'ye şartlandığı için kararın mayısa kaldığı zannedilmiş. IMF sakızını bir süre daha çiğneyeceğiz anlaşılan... *** IMF'yi bir kenara koyup, esas olarak Mali Kural'a odaklanmak lazım... Babacan, 2011 bütçe hazırlıklarının başlayacağı mayısta, Mali Kural'ın 4 parametresinin belirleneceğini söyledi. Şu anda görünen o ki, hükümet 2011'de Mali Kural'ı uygulamaya başlamayı düşünüyor. Ve bunu da IMF'siz bir dönemin güvencesi olarak piyasaya göstermek istiyor. Böyle düşünüyorsa iyi... Zira Mali Kural, IMF'nin sağlayacağı güvenden de, oradan gelecek kaynaktan da daha fazlasını kazandırır Türkiye ekonomisine... Kamu maliyesini kurala bağlamış ve bunu yasal taahhüt haline getirmiş bir Türkiye, dışarıdan daha kolay borç da bulur, uluslararası yabancı yatırım da... *** Lakin, 2011 seçim yılı... Mali Kural, hükümetin kamu harcamalarında elini -IMF anlaşmasından daha sıkı biçimde- bağlar. Tereddüdüm şu... Seçime giden bir hükümet, harcamalar yapmasını kısıtlayacak bir yasal düzenlemeyi, seçimden önce yürürlüğe sokmak ister mi? Mayısta açıklanacak ve 2011'de uygulamaya geçeceği taahhüt edilen bir Mali Kural, en başta hükümetin ekonomik başarısını perçinler. O halde aklıselim, seçim filan düşünmeden uygulamanın 2011'de başlamasını gerektirir. Bekleyelim, görelim.