Iskalarsanız siz üzülürsünüz

Şöyle bir sıralayalım isterseniz: Demokratik açılım (Kürt açılımı da diyebilirsiniz)... Ermenistan ile protokol... Suriye ile vizenin kaldırılması ve en üst seviyede ekonomik ve siyasi ilişki.. Irak ile 48 mühim anlaşma... Rusya ile kapsamlı iş birliği... Buna bir de, yakında tekrar başlayacağına inandığım yeni anayasa hazırlıklarını da ekleyelim. Ve hızlanması kuvvetle muhtemel AB üyelik müzakerelerini... Türkiye'nin değişen paradigmasını ve gelecek tasavvurunu bunlar oluşturuyor. *** Diğer yanda ise; Her taşın altında vatan haini, her çözümün arkasında düşman arayan, Bütün sözü "böldürmeyiz,sattırmayız,engelleriz"den ibaret olan,mevhum korkular üzerine hamaset döşemeyi siyaset sanan zihniyet ile Müesses nizamı kutsal bir emanetmiş gibi muhafaza edip bunu da sosyal demokrasi diye yutturduğunu zanneden arkaik zihniyet... Yukarıda sıraladığım tüm gelişmelere fasılasız ve istisnasız biçimde karşı çıkan ve sadece "istemeyiz de istemeyiz" diye çığlıklanan, statükoyu korumayı vatanseverlik zanneden idrak yoksunları... *** Yepyeni bir dönemin eşiğindeyiz. Komşularıyla barışık ve onlarla ticaret yapan, Bölgesinde söz ve erk sahibi, Ekonomik kriz sonrası küresel ekonomideki ağırlığı artacak olan yeni bir Türkiye hepimizin önünde duruyor. Yeni Türkiye bize daha özgür, daha müreffeh bir ülkede, müesses nizamın zihinlere enjekte ettiği korkulardan, paranoyalardan arınmış olarak yaşamayı vadediyor. Bu ülkede barış adına, daha iyi bir gelecek adına yapılan ne varsa dış güçlerin ve içerideki işbirlikçilerin hain planı zannedenler, Sürekli bir koruma ve uyanık olma halinde kasılıp kalmış olanlar, Bağırdıkça ülkeyi koruduklarına inananlar, Bu yeni Türkiye'yi -galiba- fena halde ıskalayacaklar. Ama bu ülke daha yaşanası bir yer olacak. Onlara rağmen...