İşler iyiye gidiyor haydi uçalım

On yılın bunaltısına duçar olan yurdum insanı, ümitlenmeye, hayata tutunmaya çok hasret. Ülkede bir şeyler biraz olsun rayına girdiğinde iyimserlik havası hızla yayılabiliyor. Son zamanlarda her şeye iyi bakma eğilimi biraz abartılıyor diye düşünüyorum. Ekonomi'de, dış politika'da, AB üyelik sürecinde hükümet iyi işler yapıyor. Yolsuzluğun üzerine gidiyor. Kapalı kapılar ardında menfaat dağıtma dönemini sonlandırıyor. Koalisyon döneminin karanlık ve kasvetinden kurtuluyoruz yavaş yavaş. Ancak "Her şey mükemmel, bomba gibiyiz" diyebilmek için daha çok yolumuz var. Özellikle bazı hükümet üyelerinin "Güllük gülistanlık" açıklamaları, insanları tedbirsizliğe ve aşırı iyimserliğe itiyor. Giderek artan beklentiler de cabası. Bir bakan çıkıp 20 yıl vadeli krediyle ev alma döneminin geldiğinden bahsediyor. Atış serbest yani. Kim verecek bu yirmi yıl vadeli krediyi? Topladığı mevduatın vadesi altı ayı geçmeyen bankalar mı, borçlanma süresini ancak iki yıla çıkarabilmiş devlet mi? Hakeza IMF konusunda da "sallama" beyanlar oluyor bazen. IMF ile bu yıl sonunda ilişkiyi bitiriyormuşuz, artık işler tıkırındaymış vs. İyimserlik rüzgarı öyle bir güç ki, herkesi kuşatıveriyor bir anda ve temkinler, tedbirler elden gidiveriyor. Ama hakkını teslim etmek lazım, hem Başbakan Erdoğan, hem de Ekonomi Bakanı Babacan konuşmalarında hep gerçekçi ve temkinli ifadeler kullanıyorlar. Bıçak sırtı Koç Holding Başkanı Mustafa Koç'un da dediği gibi işler iyiye doğru gidiyor ama hâlâ bıçak sırtında. Başbakan'ın üslubunu çok beğeniyorum bu açıdan. 3 Kasımdan önce dahi "üç yıl süre" istemişti. Şimdi de bakıyorum, ekonomide yapılacak çok iş olduğunu, gerçek refahın birkaç yıl içinde hissedileceğini söylüyor. "Benim işçim, benim köylüm" kandırmacasına alışkın Türk siyaseti için çok "dobra" bir üslubu var Başbakan'ın. Babacan da öyle. Enflasyon, IMF gibi konularda net ve gerçek ifadelerle konuşuyor. "Biz bu işi hallettik" demiyor. "Enflasyon hâlâ yüksek" diyebiliyor. IMF ile ilişkinin nasıl olacağına onlarla birlikte karar verileceğini söylüyor. Bu üslup yeni dönem politikacıyı temsil ediyor. "Her şey çok iyi, haydi eğlenelim zıplayalım, 20 yıl vadeyle ev alalım" üslubu olan ise eski model politikacıyı...