İstikrarsızlaştırma

A -
A +

Veyahut destabilizasyon. Kısaca, bir ülkenin,toplumun veya ekonomik organizasyonun düzenini, gidişatını, dengelerini bozmak olarak tarif edebiliriz istikrarsızlaştırmayı. Belirsizlik meydana getirmek, geleceğe yönelik endişe uyandırmak da bu eylemin yan unsurları. Dikkat ederseniz, kelime edilgen değil etken bir fiil içeriyor. Bir ülke veya toplum, yapısal olarak veya basiretsiz yöneticiler elinde istikrarını kaybedebilir. Ancak "istikrarsızlaştırma"da, harici bir etkenin, bilinçli ve kasıtlı olarak gidişatı bozması, belirsizlik ve tedirginliği hakim kılmaya çalışması ön plana çıkıyor. Türkiye'de son haftalardaki "manipülatif" gelişmeleri, yükselen terör korkusunu, provokatif hamleleri izlerken, "istikrarsızlaştırma çabaları"nı seziyor musunuz? Türkiye, iktisadi ve siyasi olarak tam yoluna girmişken ve "hakiki demokrasi ve refah toplumu" olma yolunda güç manivelası el değiştiriyorken zorlama gündemlerle, geleceğe yönelik pompalanan tedirginliklerle hem toplum, hem siyasi zemin "destabilize" edilmeye çalışılıyor. Dönüşüm Türkiye geçmişte de, bilhassa rahmetli Özal'ın liderliğinde "dönüşme" çabalarına girmişti. Kısmen başarılı olsa da, bu çabalar neticeye varmadan akamete uğradılar. Rahmetli Özal statükonun ve yönetici elitin dayandığı güç noktalarını biliyordu ve korkuyla değil umutla beslenen demokratik bir ülkenin tarifini yapıyordu. Ama ömrü vefa etmedi ve O'nun "aydınlık hedefi" on yıl boyunca rafa kalktı. Üç yıldır Türkiye "dönüşüm" iradesini "yeniden" yakaladı. Bu defa ekonomik konjonktür de lehimize idi. Hükümet demokratik, özgür ve müreffeh bir ülke hedefine giderken çıpa vazifesi görecek AB üyelik sürecini kararlılıkla başlattı. Türkiye "buyuran değil hizmet eden devlet" hedefine giderken, AB süreci rahatları bozulanların çelmelerine karşı bir emniyet sübabı olacak. Bu ülke üzerine yıllardır üzerine geçirilen "korku gömleğinden" kurtuldukça, geleceğe umutla bakmaya devam edecek. Manivelayı elden bırakmamak için yapay gündemlerle ve tedirginliklerle ortamı germeye ve istikrarsızlaştırmaya çalışanlar bu defa beyhude bir çaba içindeler ne yazık ki...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.