İyimserlik haddimiz nedir?

A -
A +

DEHAP şokunu üzerinden atan ekonomimizde Perşembe gününden itibaren bir mutluluk rüzgârı esmeye başladı. Borsa iki gündür rekor kırıyor. Sadece dünkü yükseliş yüzde 10. Bono faizleri yüzde 33'ün altına geldi. Bonoda reel faiz (beklenen enflasyona göre) yüzde 17-18'e geriledi. Enflasyonu da yeniyoruz gibi görünüyor. Çekirdek enflasyon neredeyse sıfır çıktı Eylül'de. Merkez Bankası ve Yargıtay şoklarıyla 50 bin TL yükselen dolar, yeniden 1 milyon 350 bin'e doğru süzülüyor. Bir iyimserlik ki sormayın gitsin. Tamam, ekonomide genel hatlarıyla işler yoluna giriyor gibi. Ama artık hiç risk yokmuş gibi de düşünmemek lazım. Türkiye'de bireysel yatırımcının risk algılama volatilitesi maalesef çok yüksek. Bir bakıyorsunuz, negatif bir gelişme ihtimali piyasayı dağıtıveriyor veya tam tersine hızla yükselen bir iyimserlik dalgasıyla risk algılaması sıfıra iniyor. Oysa Türkiye'yi şöyle tanımlamak daha akılcı olmaz mı? Enflasyon mücadelesi ve ekonomik istikrarda önemli mesafeler katetmiş, kararlı bir siyasi iradeye sahip, ama iç borç ve bütçe açığı yüzünden kırılgan olan, risk düzeyi halen yüksek bir ülke. İç borçtaki nisbî yüksek faiz (reel olarak) ve bütçe açığı sorunları henüz önümüzde çözülmeyi bekliyor. Bilhassa iç borcun vade yapısı ile beklenen enflasyona göre reel faiz seviyesinde kalıcı iyileşmelerin mutlaka sağlanması lazım. Hakeza 2004 bütçesinin de sıkı bir harcama disiplini ile yürütülmesi gerektiği, yatırım ve personel harcamalarında -can acıtıcı da olsa- ciddi tasarruf edilmesi elzem. Aksi halde iyileşmelerin kalıcı olması hayal olur ve bizler de yalancı bahar yaşarız. Temkinli iyimserlik Türkiye'nin, bir tavana vuran, bir dibe çakılan ekonomisini yorumlamak için yabancıların kullandığı bir terim bu. Yani "gelecek için umutlan, işlerin iyiye gittiğini tespit et; ama yatırımlarını yönlendirirken tedbir ve temkini elden bırakma, hangi ülkede dansettiğini de hiç unutma" demek istiyorlar. Sözün özü, hükümet ekonomiyi iyi kavradı ve iyi de götürüyor. Enflasyon mücadelesinden ve bütçe disiplininden taviz verecek gibi görünmüyor. Veriler de işlerin doğru yolda olduğunu söylüyor. Lakin, yılların kronik derdi olan enflasyonda henüz öldürücü darbe vurulmasına zaman var; iç borç vade ve faiz itibariyle risk olmaya devam ediyor. 2004 bütçesinin de iki yakasının bir araya gelmesi için epey ter dökecek hükümet. Yani işler iyi ama daha hallolacak çok iş var.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.