Küresel piyasalarda bu sıralar yön tayin etmek, zifiri karanlıkta siyah ip yumağını çözmek kadar zor. Para piyasalarında her dönemde, o dönemin karakteristiğini yansıtan terimler yaygınlaşır. Finans profesyonelleri terim üretme konusunda beceriklidirler. Son yıllarda neredeyse tüm yorumlarda rastladığımız iki tabir var: Likidite bolluğu ve risk iştahı. Aslında biri diğerinin sebebi olan bu iki tabir, piyasaların son yıllardaki davranışını basit biçimde özetliyor. Petrol gelirlerindeki anormal artışın ürettiği fon fazlaları, önce mal piyasalarına, sonra para piyasalarına yönelmişti. Fon yöneticileri, yönettikleri paraları yatırıma çevirmek ve getiri elde etmek için alternatifleri çoğaltmak zorundaydılar. İnce eleyip sık dokunacak zaman da yoktu, alternatif de. Haliyle daha yüksek riskli yatırımlara yönelmeye, gelişmekte olan piyasa enstrümanlarına para yatırmaya başladılar. Ama ellerindeki fon büyüdükçe, türev ürünlere daha çok kaymaya başladılar. Özellikle de, borç piyasası enstrümanlarına yönelik büyük bir talep doğdu. Dijital para Yapıları çok karmaşık olan ve sınırlı sayıda profesyonelin ilgi alanına giren türev ürünlere yatırım yaygınlaştı. Subprime lending, CDO, CMO piyasaları, kredi sigortası enstrümanları inanılmaz işlem hacimlerine ulaştı. Dijital devrim bilgi erişimini ve para hareketini çok kolaylaştırdı. Yüksek getiri-yüksek risk ekseninde çalışan hedge fonlar her tarafı kapladı. Parası -ve cesareti olan- herkes, bu fonlar vasıtasıyla hiç bilmediği bu "kredi piyasasına" girdi. Son haftalarda yaşananlar, çok karmaşık finansal denklemlerle çalışan bu piyasalardaki sıradışı titreşimlerden kaynaklanıyor. Sistemdeki enstrümanlar o kadar birbirine geçmiş durumda ki, ABD'nin bir eyaletinde ev kredisi veren orta boy bir bankanın tahsilat problemleri, dünya kredi piyasasını sallayabiliyor. Yatırımcı aleminde kafalar karışık. Bundan sonra ne olur? Dünya üzerinde bu soruya net cevap verebilecek bir profesyonel olduğunu sanmıyorum. Piyasalar "yola devam" da diyebilir, sıkı bir düzeltme de gelebilir.