Yüksek enflasyonun kötü tesirlerini saya saya bitiremiyoruz. Türkiye'nin bu kronik problemden kurtulma belirtileri ortaya çıkınca, verdiği zararlar da belirginleşmeye başladı. Bunlardan birisi de mali illüzyon. Enflasyon, kârlılık ve verimlilik kavramlarını birçok şirketin gündeminden adeta silmişti. Yüzde 70-80 yıllık fiyat artışının olduğu bir ülkede, neredeyse her şirket görünürde kâr ediyordu. Çalışanlar, patronlar ilk başta mutluydular. Öyle ya, şirketleri yıl sonunu % 50 kârla kapatıyordu. Ama ülkede paranın değeri yılda yüzde 70 düşüyordu. Yani sermaye aşınıyordu, işletme sermayeleri negatife düşüyordu. Bilançolar, gelir tabloları ise enflasyona göre düzenlenmediği için, rakamlar enflasyondan az büyüse dahi kâr edilmiş oluyordu. Ne zaman ki, işletme sermayesi yetmez hale geliyor, çark dönmüyor veya yatırım yapılamıyor, gerçek resim o zaman ortaya çıkıyordu : Kâr ettiği zannedilen şirket sermayesini büyütmeyi bırakın, var olanı da eritmiş. Bilançoda kâr rakamı deve dişi gibi duruyordu ama, sermaye ortada yoktu. ? Faaliyet kârı Binlerce şirket bu acı gerçeği yaşadı ve yaşıyor. Enflasyonun illüzyonu ortadan kalkmaya başladıkça, ayıplar ortaya çıkmaya başlıyor. Yıllarca kağıt üzerinde kâr "yazan" şirketler, bankalar, şimdi büyük hacimlerde küçük kârlar yapmanın, faaliyetlerinden kâr etmenin peşinde. Artık önemli olan, yapılan faaliyetten elde edilen net kârla nakit akışı ile ilerlemek ve sermaye birikimi sağlamak. ASO Başkanı Çağlayan, enflasyonsuz ortamda kâr edebilen şirketleri "kilolarından kurtulduğu için mini etek giyebilen" hanımlara benzetti. Bu ortam aynı zamanda yabancı sermayenin de rahat edeceği şartları sağlıyor. Zira verimlilik ve faaliyet kârı temelinde çalışan, yaptıkları işlere sermaye bağlayan ve "makul fakat sürekli kârlılık" hedefleyen global şirketler için yüksek enflasyon ortamı, güvensizlik bir tarafa, haksız rekabet şartları da doğuruyordu. Şimdi bu düzen değişiyor artık. Şirketler, hanımlar gibi formlarını korumak ve çekici olabilmek için diyet yapmak ve kendilerine bakmak zorundalar. Kusurlar eskisi gibi saklanamıyor artık. Not: Kayınpederimin vefatı dolayısıyla birkaç gün yazı yazamadım. Taziye dileklerinden dolayı herkese şükranlarımı sunarım.