PKK 30 yıldır silahla mücadele ediyor. Devlet 30 yıldır silahla bu mücadeleyi bastırmaya uğraşıyor. Kürt sorunu bu kıskacın içine sıkışmış halde... Aslında 'halde idi' demek daha doğru olur. Zira Başbakan'ın 2005'teki Diyarbakır konuşması, kıskacın bir ucunun gevşeyebileceğini göstermişti. Sonrasında da birçok adım atıldı bu kıskacın devletteki ucunu gevşeten... Saymaya gerek yok, hepimiz biliyoruz. Kıskacın diğer ucu, yani PKK-BDP ucu da gevşiyor mu sorusu hep havada kaldı. Sızdırılan MİT-PKK görüşme kayıtları sayesinde, havada kalan bu sorunun cevabını aldık. Devlet savaş sarmalından çıkmak için siyasi risk de alarak samimi ve proaktif davranırken, diğer tarafın 'hiç de göründüğü gibi olmadığını ve barış filan istemediğini teyid etti bu kayıtlar... Devlet silahlı mücadelenin bitmesini 'gerçekten' istemiş. Bunun için PKK ile konuşmaya başlamış. Ama barışa dönük her girişim 'PKK eylemleriyle' boşa çıkarılmış. Habur, Reşadiye, Dağlıca, Hantepe... Buna rağmen barışı aramaya devam etmiş devlet... Açılım demiş, ileri demokrasi demiş; Öcalan ile görüşmeler devam etmiş. PKK bu çabaya saldırarak, mayın döşeyerek, adam kaçırarak karşılık vermiş. Ses kayıtları bir turnusol kağıdı gibi, barışı kimin samimiyetle istediğini ortaya çıkardı. Kürtler ve kürt siyaseti kendilerine şu soruyu sormalı: Başbakan Erdoğan ve AK Parti hükümeti barış için siyasi risk alıp samimiyetle adımlar atarken, biz ne yaptık? İflas da çözümdür Avrupa Birliği kamu açıkları ve borçları içinde debeleniyor. Fiilen iflas etmiş olan Yunanistan, iflas etti edecek Portekiz ve İrlanda AB'nin böğründe patlamaya hazır birer çıban... AB yöneticileri 'aman Yunanistan, Portekiz iflas etmesin' diye ne yapacaklarını şaşırmış vaziyetteler... İflas, telaffuz edildiğinde bile ürpertici bir ekonomik son... Lakin, çıbanda biriken cerahat eğer ilaçlarla kurutulamıyorsa, yapılacak olan o cerahati akıtmaktır. Mevcut borçları ile Yunanistan ve Portekiz'in kamu açıkları kapanmaz. Borçların bir kısmını silmek yegane çözümdür. O da iyi planlanmış ve iyi izah edilmiş bir iflas ile çözülür. İflas'ın 'daha kötüye karşı' kalıcı bir tedavi olacağı piyasalara iyi anlatılırsa, zannedildiği gibi bir panik de yaşanmaz. Şaklabanlık Başbakan Erdoğan'ın 'Arap Baharı turu' bir diplomatik zafer haline dönüşünce... Sarkozy ve Cameron apar topar Libya'yı ziyarete karar verdiler. Maksat Erdoğan'ın 'yeni Libya'yı ziyaret eden ilk yabancı lider' olmaması... Libya petrolünü paylaşma hevesi Sarkozy'nin iştahını o denli kabartmış durumda ki, bir başka ülke verdiği görüntünün sakilliğini de umursamadan...