"Başkan Hazine bakanlığını bana teklif ederken, iyi bir konuşmacı olduğumu ve Hazine bakanı için bunun olumlu bir şey olduğunu söyledi". Bu cümlenin sahibi, 2003-2006 yılları arasında ABD Hazinesini yöneten en tepedeki isim, John Snow. Garanti Bankası'nın sponsorluğunda Türkiye'ye gelen ABD Hazinesinin bir önceki patronu, ekonomi yöneticilerinin piyasaya bilgi vermesinin, açıklayıcı olmasının önemini böyle anlatıyor. Ekonomide, matematik olduğu kadar, hatta belki ondan bile fazla sosyal bilimler var. İçinde insan, dolayısıyla insana dair her şey mevcut. Beklenti, endişe, umut, değişkenlik, yanılma... Ekonomide olan bitenler, bu ve benzeri bir sürü unsurun tesiri altında kalır. "Beklentiyi yönetmek" bu yüzden çok önemlidir iktisatta. Aslında beklentiyi etkilemektir, kastedilen. Günümüz ekonomisi ise, o kadar karmaşık, iç içe bir hal aldı ki, insani -ve kimi zaman subjektif- etkiler, matematik gerçeklerin önüne geçebiliyor. Hep söylüyoruz ya, Türkiye'de ekonomiyi yönetenler, piyasaya, ekonomi aktörlerine konuşmaktan imtina etmemeliler diye... Samimiyet "Türk hükümeti ekonomik uygulamalarında samimi ve kararlılar. Bu da onları ciddi ve güvenilir kılıyor" diyor eski Hazine Bakanı. İyi bir ekonomik performans için mutlaka sağlam ve inandırıcı siyasi irade gerektiğini, Bakanlık görevi esnasında öğrendiğini söylüyor. Beyaz Türklerin ve bürokratik elitin hoşuna gitmeyecek ama, AK Parti iktidarının yurt dışındaki itibarı, inandırıcılığı ve sağladığı güven bir hayli yüksek. İki noktaya vurgu yapıyorlar yabancılar: Samimiyet ve kararlılık... Türkiye siyasetinin 90'lı yıllar boyunca yitirdiği iki haslet. John Snow, "Uygulanan politikaların doğruluğu, ekonominin ürettiği rakamlardan görülüyor" diyor. Atalarımızın veciz ifadesiyle, ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.