Korkunun ticareti
Olur mu demeyin, zira bu ülkede korku üzerinden kazanç devşirmek pekala mümkün oluyor. Demokrasilerin tam yerleşmediği, özgürlük telakkisinin "ama"larla" "ancak"larla didiklendiği her ortamda korku, iyi bir ticaret metaıdır. Daha doğrusu, ikbal peşinde koşan muhteris ama kifayetsiz insanlar için çok iyi birer araçtır. Korkutarak, ürküterek, tedirgin ederek mevki, iş sahibi olmak, siyasette, bürokraside yer kapmak geçmişte pekala mümkün oldu. Hezeyanlarla örülü komplo teorilerini gerçekmiş gibi anlatarak, ispatı mümkün olmayan dedikoduları bilgi diye pazarlayarak kendisini önemseten, konumlandıran o kadar çok insan var ki Türkiye'de. Asker'den korkmak, statüko'dan korkmak, ekonomiden korkmak, yargıdan korkmak bu güzel ülkenin neredeyse temel paradigması haline getirilmiş. Oysa, potansiyeliyle, muhteşem tarih mirasıyla, devlet geleneğiyle, insan kaynağıyla pırıl pırıl bir ülke var ortada. Eğitimli ve dünya ile entegre olmuş gençleriyle, donanımlı ve tecrübeli profesyonelleriyle, ufku geniş ve girişimci işadamlarıyla geleceğe umutla bakan bir ülke... > Artık... Korku'yu, tedirginliği kullanarak makam ve ikbal peşinde olanların devri kapanıyor. Kapanmalı da...Birilerine yakın olmak, falan güç odağını tanıyor olmak yükselme kriteri olmaktan çıkıyor. Başarı, kariyer, çaba, eğitim gibi "objektif" değerlendirme faktörleri yeni dönemin değerlendirme kriterleri olacak. Yetersizliğin getirdiği güven eksikliği ile etrafına tedirgin bakanlar, elde ettiklerini "elde tutabilmek" için korku pazarlamakta zorlanacaklar. Türkiye demokratik, müreffeh ve özgür bir ülke oldukça, sermayenin ve yatırımın önü açıldıkça, şeffaflık arttıkça "korkudan ikbal devşirenler"in dönemi de kapanacak. "Sen de amma hayalcisin" diyenler olabilir. Lakin "iniş çıkışlar olsa da" ana trendin bu yönde olduğu bariz biçimde görülüyor. Bu ülke korkuların beklediği değil, umutların yeşerdiği, tedirginliğin değil güvenin hakim olduğu bir ülke olma yolunda ilerliyor. Bırakalım "dedikodu bezirganları", "niyet okuyucular" kendi dünyalarında debelenip dursunlar. Biz kendimize ve ülkemizin geleceğine güvenelim.