Kredi almanın dayanılmaz cazibesi

A -
A +

Bankacılık sistemi çok sığ olageldi bu ülkede. Gelişmiş ülkelerde GSMH'nın 2-3 katı seviyesinde olan bankacılık sisteminin toplam aktif büyüklüğü, Türkiye'de 200 milyar dolar bile değil. Yani GSMH kadar. Bu kadarla kalsa iyi. Bankaların kullanılabilir kaynaklarının neredeyse üçte ikisi de devlete borç olarak verilmiş durumda. Haliyle bankalar, asli fonksiyonları olan ekonomik faaliyetlere, yatırım ve ticarete fon desteği sağlamakta son derece yetersiz. Son aylarda, faizlerdeki düşüşe paralel olarak devletin borçlanma ihtiyacının azalacağı, böylece bankaların kredi hacimlerinin de artacağı beklentisi oluştu. Ama Hazine halen iştahla borçlanmaya devam ettiği için, kredilerde bir açılma yaşanmadı. Bir istisna hariç: Bireysel krediler. Otomobilden başlayarak, konut, ihtiyaç, kredi kartı kredilerinde piyasa acayip canlı. Düşük (olduğu iddia edilen) faizler, uzun vadeler, cazip reklamlar, birçok insanın yine başını döndürmüş durumda. Aman dikkat... Bireysel kredi, tüketimin canlanması için önemli bir araç. Gelişmiş ülkelerde neredeyse tüm ev ve otomobil satışları uzun vadeli ferdi kredi ile yapılır. Ancak, iyi çalışan risk izleme ve kredi değerleme sistemleri var bu ülkede. Kişinin gelir durumu, vergi ve diğer ödemeleri incelenip, yapabileceği geri ödeme tahmin ediliyor, kredi ona göre veriliyor. Haliyle kredinin batma oranı da az oluyor. Batsa dahi, yüksek faiz ortamı olmadığından, ev veya araba geri alınıp borç kapatılabiliyor. Yani bankanın zararı minimumda kalırken, temerrüt faizleriyle borçlunun da ocağına incir ağacı dikilmiyor. Türkiye'de ise ne krediyi veren banka iyi analiz yapıyor, ne de alan iyi hesaplıyor. Bilhassa enflasyonun düşmekte olduğu dönemlerde, bir-iki yıl vadeli kredi alırken dikkat etmeli. Taksitler ve aylık faiz düşük görünebilir. Ama enflasyon faizlerden hızlı düşmektedir ve kişinin geliri de en fazla enflasyon kadar artacaktır. Yani az zannettiği taksit, ödenemez hale gelebilir. Kredi kartlarına ise iki kere dikkat etmek lazım. Son krizdeki kart zayiatını hatırlayın lütfen. Türkiye'de tahsili zorlaşan krediler için gelişmiş bir ikincil piyasa yok. Haliyle bankalar, bugün güleryüzle verdikleri kredileri geri almak için acımasızlaşabiliyorlar. Sakın unutmayın...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.