Kredi kartı cepteki para değil ki!

A -
A +

Kredi kartı, modern hayatın vazgeçilmezlerinden biri haline gelen ödeme aracı. Alışverişi kolaylaştırmanın ötesinde, tüketim harcamalarının kayıt altına alınmasının en temel aracı. Bankaların da gözde pazarlama aracı olduğundan, kredi kartı herkes için çok cazip. Öyle olmasının da mahzuru yok. Ancak bu masum ödeme aracı, yine onu kullananların elinde tahrip edici, hatta yok edici hale dönüşebiliyor. Kartlar, bazılarınca namütenahi bir para kaynağı gibi görülüyorlar. Kocaman limitleri veren bankalar da buna çanak tutunca, kazanmadığı ve hiçbir zaman da kazanamayacağı parayı harcayan, ödeme günü geldiğinde ise faiz sarmalında debelenen birçok insan ortaya çıkıyor. Türkiye'de her "ödememe veya ödeyememe" durumunun sonunda da borcun silinmesi veya affedilmesi bir alışkanlık olduğundan, yeni kanun tasarısına yönelik de böyle bir beklenti oluşuyor. Piyasa ekonomisinin işleyişine ve risk mantığının tabiatına aykırı bu talep bir hayli taraftar da buluyor. Ne de olsa, popülizm her zaman geçer akçe bu ülkede! Oysa kimse çıkıp da, kredi kartlarının şuursuzca kullanımından, insanların azdırılmış tüketim duygusundan, yani bu problemin esas sebebinden bahsetmiyor. Özdenetim Kredi kartlarının bankalarca verilmesi ve insanlarca kullanılması, tabii ki belli kurallara bağlanmalıdır. Kart harcamalarının kredilendirilmesi, temerrüt faizi, asgari ödeme gibi hususların kanunla düzenlenmesi sağlıklı işleyişi sağlar. Ancak, kredi kartını cebine koyarken ve harcama yaparken herkes gelirini veya mali kapasitesini hatırlamalı. Zaptedemediği tüketim arzusunu veya ihtiyacını kredi kartının -aslında kendine ait olmayan- limitiyle karşılayanların, ödeme günü geldiğinde yüksek faizle karşılaşacaklarını bilmeleri lazım. Şu veya bu şekilde kart borcunu ödememiş ve borcu bini aşmış olanlar için bankalar kendi inisiyatifleri içinde bazı kolaylıklar getirebilirler. Ancak bunu kanunla belirlemek, hele kart borçlarına af gibi akıllara zarar bir uygulamayı savunmak ne adalet anlayışına sığar, ne ekonomik akla. Kızanlar çıkacaktır ama popülist değil gerçekçi olalım: Kart borcu ödenemeyecek hale gelenlerin büyük çoğunluğunun bu hale gelmelerinde en büyük sorumluluk yine kendilerine aittir. O halde sistemi borcuna sadık, ayağını yorganına göre uzatanları da düşünerek düzenlemek lazım.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.