Kriz!

A -
A +

Başbakan, erken seçim teranelerinin bir türlü gündemden düşmemesini "alışkanlıklar rejimi" tabiriyle açıklıyor. Ezberleri çok olan bir ülke Türkiye. Öğretilmiş şartlandırmayla şekilllenmiş zihinlerle dolu bir ülke. Düşünmeyi suç, düşünceyi de tehlikeli gören bir buyurgan yapıdan da başka bir şey ummamak lazım. Ama düşünenler, idrak edenler, kritik edenler ve analiz edenler bir kaç yıldır ön plana çıkmaya başladı bu ülkede. İyi ki de çıkmaya başladı, zira ezberlerden ve öğretilmiş şartlanmalardan kurtulmanın başka yolu da yok. Siyasetin demokratik platformda ve şeffaflıkla değil de derin mahfillerde, gizli toplantılarda yapılmasına alışanlar için yeni düzen hiç de cazip değil. "Filan ayda falan güçler devreye girecekmiş, feşmekanı ön plan çıkaracaklarmış" tarzında "gizemli" bilgileri(!) hep duyagelmişizdir. Kriz faslı da aynı şekildedir. "Kriz kapıda imiş" gazıyla son 3 yılını diken üstünde geçiren onlarca adam tanıyorum. Mesela, 2002 seçimlerinden önce aldığı dolarları, kriz olabilir "vehmiyle" -bazıları buna öngörü diyor- hala elinde tutan, bu sebeple reel olarak yüzde 50 zarar insanları tanıdığım gibi. Alışkanlık Ahali kendi hayatlarında krizi o kadar içselleştirmiş ki, yaşadığı ülkenin de her daim "kriz üzere" olduğunu düşünmekten kendisini alamıyor. Diğer tarafta da "halk yoksullaşıyor, aslında hiç birşey iyi gitmiyor, kriz kapıda" diye yazan, söyleyen, çığıranlar var. E hak vermek lazım; kriz korkusu her zaman satar. "Sizin gözünüzü boyayabilirler ama bana yutturamazlar" edasında ahkam kesen "profesyonel kriz seziciler" de her zaman ekmek yerler bu işten. Mugalatanın endazesi yoktur derler. Ekonominin yapısal, yani süreç içinde çözülecek sorunlarını ön plana çıkartıp "halk yoksul, işsizlik var, atölyeler kapanıyor" diyerek buradan kriz yorumuna ulaşmak ancak mugalatadır. Hele ki geçmiş ezberlerin etkisiyle, kur seviyesinin bir kriz sinyali olduğunu söyleyenler, "Hükümet kuru yükseltsin, küçük işletmeleri kurtarsın" diyenler, "büyümek için biraz enflasyon faydalıdır" diyen zihniyet ile aynıdır. Hatırlarsanız, Hükümet ve Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadele kararlılığına karşı "enflasyonsuz büyüme olmaz" iddiası, üstelik kocaman ünvanlı iktisatçılar tarafından dile getirilmişti. Üç senede Türkiye enflasyonunu 50 puan aşağıya çekerken, yüzde 30 da büyüdü.Yani eski ezber çalışmadı. Tıpkı bir türlü çalışmayan "kriz ezberi" gibi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.