"Krizden sonra regülasyonlar sadece sistemik riskleri azaltmayı hedeflememeli; önümüzü görmeyi kolaylaştırmayan regülasyonun bir faydası olmaz." Kelimesi kelimesine değil belki ama, SPK Başkanı Vedat Akgiray'ın işin esasını gösteren sözleri özetle böyle idi. Thales Danışmanlık'ın düzenlediği "Küresel Kriz Sonrası Sermaye Piyasaları" panelinde, Vedat Hoca'nın konuşması vizyoner bir açıya sahipti. Diğer panelistler ise bugünü yorumlamayı, var olanı analiz etmeyi tercih ettiler daha çok... Ekonomist Michael Taylor "büyük siyasi ve ekonomik değişimler"den bahsederken, bunları somutlaştırmadı mesela... *** Stratejist Erda Gerçek, Londra'nın eski konforlu bankacılığının bittiğini ve bilinmeyeni bilmek, hatta bilinmeyeni bilmemek üzerine kurulu bir paradigmanın oluştuğunu söylerken, strateji oluşturmanın güçlüğünü, hatta imkânsızlığını tarif etmiş oldu. Ekonomistlerin geçmişi iyi tahmin ettikleri, ironi ile karışık biçimde hep söylenir. Ama bu krizle birlikte, tahminler de analizler de, tabiri caizse, çöktü. Eskiden yazdıkları bir raporla piyasaları sallayan anlı şanlı bankalar, yatırım şirketleri şimdi yine yazıyorlar ama dönüp bakan pek yok... Reyting şirketleri de farklı değil aslında... Onların verdiği kredi dereceleri, tahvil piyasasında filan hâlâ teknik düzeyde önemseniyor, spread'ler filan değişiyor ama, eski etkilerinden eser yok. *** Krizden çıkışta şirketler, sektörler kendi "yeni doğrularını" "gözden geçirilmiş gerçeklerini" oluşturuyorlar. Lakin ekonomistlerin, stratejistlerin, analistlerin de kendi yeni doğrularını oluşturmaları gerekiyor. Daha doğrusu, analiz ve tahmin yöntemlerini, en önemlisi de zihin kurgularını ve bakış açılarını sıkı bir revizyona tabi tutmalarında fayda var. Yoksa kendileri çalıp kendileri oynayacaklar.