Kanaatimi hemen söyleyeyim: Bitmedi ama biraz mola verdi. Bitti diyebilmek için dalganın kaynağını iyi anlamak lazım. Herşey güllük gülistanlık giderken son 3 ayda neden ortalık karışıverdi. Zira Amerika'daki faiz artırımlarına AB ve Japonya da katılmaya karar verdi ve dünya ekonomisinin dörtte üçünü oluşturan gelişmiş ülkelerde faizler artınca küresel likidite de, yüksek getiri sebebiyle park ettiği gelişmekte olan ülkelerden hafif tertip gitmeye başladı. Ucuz ve bol para devrinin sonu demek olan bu durum, haliyle bir dalgalanmaya yol açtı. Peki neden sonuna gelmedik o halde? FED'i faizleri yükseltmeye sevkeden faktörler ortadan kalkmadı . Yani ABD büyüme rakamları yavaşlar gibi olsa da, enflasyonda artış baskısı ortada durduğu sürece FED -faiz artırmasa da- faizleri kısa vadede düşürmeyecektir. Bu da, küresel likiditenin eskisi kadar bol bulunmayacağı anlamına geliyor. Şok emici Dalgalı -veya serbest-kur rejiminin, ani dış şoklara ve parasal akımlara karşı emniyet supabı vazifesi göreceğini hep yazdık. Son türbülansta, dalgalı kurun Türkiye'nin para politikasına ne kadar uygun ve doğru sistem olduğunu teyiden izledik hep birlikte. Eğer kontrollü veya sabit kur sistemi olsaydı, Türkiye bugün -belki bir kriz yaşamayacaktı ama- ciddi bir döviz kaosuna da maruz kalacaktı. Ve inanın Merkez Bankası, şimdi sattığının 3-4 katı dövizi satsa dahi kontrolü sağlamakta zorlanacaktı. Makro veriler de, Türkiye'nin son 4 yılda doğru ekonomik programı uyguladığını gösterdi. Enflasyonda kur artışının etkisiyle biraz yükseliş olsa da, kamu borçlanma gereğinde, bütçe hedeflerinde sapma yaşanmadı. Ama dünyadaki dalgalanma nihai dengesini henüz bulmadı. Dolayısıyla ekonomi yönetimi de, piyasa aktörleri de en azından sonbahara kadar dışarıdaki gelişmeleri dikkatle takip etmeli ve yeni bir dalgalanma olduğu takdirde de telaşlanmadan adım atmalılar. Türkiye'nin ekonomisi ilk defa bu kadar sağlam basıyor yere. Ama bu sağlamlık, bir rehavete referans olmamalı. "Bize birşey olmaz" dememek lazım, çünkü tedbirli olmayan herkese "birşey" olur.