Lester Thurow, diyor ki...

ABD'nin önde gelen iktisatçılarından ve MIT( Massachusetts Instute of Technology) profesörlerinden L.Thurow, Boğaziçi Üniversitesi'nde bir konferans verdi. Patronumuza gelen bir davetiye sayesinde ben de katılma imkanı buldum. Söyledikleri belki çok çarpıcı ve yeni şeyler değildi. Esasen ekonominin hep yeni şeyler söylemeyi gerektirmeyen, basit ve pragmatik bir alan olduğunu söyler dururum. Önemli olan, basit gibi görünen doğruyu bulmak ve sabırla, sebatla uygulamaktır. Ülkemize her gelen ünlü ekonomisti, " acaba hangi sihirli formülü söyleyecek" diye dinlersek, hep hayal kırıklığı yaşarız. Nitekim Prof. Thurow da çoğumuzun duyduğu, öğrendiği şeyleri söyledi. Dış yardıma bağımlılık üzerine kurulan bir ekonominin yürümeyeceğini, IMF'yi bir kurtarıcı olarak görmenin çok yanlış olduğunu dinledik ondan. IMF'nin girdiği ülkelerde çok da başarılı olmadığını belirten ünlü ekonomist, Türkiye'nin de IMF'ye değil, kendi potansiyeline güvenmesini, kendine uygun kalıcı politikalar üretmesini tavsiye etti. Üç temel strateji Türkiye'nin kendi geleceğine yönelik üç ana konuda politikalar geliştirmesi gerektiğini söyledi L.Thurow. 1. Öncelikle Avrupa Birliği üyeliğine odaklanarak, küreselleşen ekonomi ve siyasetin bir parçası olmak 2. Akdeniz havzası ülkeleriyle ticaret hacmini geliştirerek, bölgede önemli bir iktisadi güç olarak belirginleşmek 3. Coğrafi konum avantajını kullanarak Avrupa ile Asya arasında ekonomik köprü ve cazibe merkezi olmak. Profesör bunları anlatırken ben, ana stratejisini sadece iç ve dış tehlikeler üzerine kuran, bulunduğu coğrafyayı fırsat değil tehdit unsuru olarak gören resmi politikalarımızı düşündüm. Umarım bir gün gelir ve Türkiye, Avrupa Birliğini, ABD'yi komşularını tehdit unsuru olarak değil de, ortak çıkarların geliştirileceği potansiyel işbirlikleri olarak görür. Bu ülkenin vizyonunu kırmızı çizgilerin sınırlamadığı zaman, yukarıdakine benzer hedef stratejiler gelişecektir. O zaman Türkiyede tehditler değil, fırsatlar konuşulacaktır