Makas değişikliği

Açıklanan orta vadeli ekonomik program, sıkı maliye politikasının sonuna geldiğimizi gösteriyor. MB başkanı Yılmaz enflasyonla mücadele için mali disiplinin yani kamu harcamalarının baskılanmasının kritik önemini vurgularken aynı gün, mali disiplinin gevşeyeceğini gösteren yeni ekonomik programın açıklanması ironik bir tablo oluşturdu aslında... Hükümet, IMF ile stand-by biter bitmez, kemeri gevşetecek ilk adımı attı. Merkez Bankası ise sıkı para ve maliye politikalarının aynen devamının önemine vurgu yaptı. Bağımsız MB ile ekonominin direksiyonunu elinde tutan Hükümet'in fikir ayrılığı varmış gibi algılanması, özellikle bu konjonktürde pek de iyi değil. Lakin, bir tarafta yükselen enflasyon ve muhtemel faiz artırımları, diğer tarafta da gevşeme sinyali veren mali disiplin var. Bu fotoğrafın piyasa aktörlerine izah edilmesi gerekiyor. *** Mehmet Şimşek, MB Başkanı'nın kamu harcamalarındaki gevşeme ihtimaline yönelik eleştirilerine, "son bir yılda enflasyon yükselirken de mali disiplin vardı" diyerek cevap verdi. Bakan, enflasyondaki artışın 2/3'ünün gıda ve enerji fiyatlarındaki artıştan, -teknik tabirle- arz şoklarından kaynaklandığını söylüyor. Bu cümleler örtülü bir MB eleştirisi gibi... Kim kimi eleştirdi konusu bir tarafa Türkiye, kamu harcamalarının ve yatırımlarının artacağı yeni bir döneme giriyor. *** Dönüşüm içindeki bir ülkenin özellikle bölgesel eşitsizliği gidermek adına yatırımları artırması izah edilebilir, hatta gerekli bir süreç... Ancak, enflasyon beklentilerinin giderek bozulduğu, piyasa faizlerinin yüzde 20'yi geçtiği, Merkez Bankasının yeniden faiz artırımlarına başlamayı düşündüğü bir zamanda açıklanan yeni ekonomik program, iyi ve faydalı yönlerinden çok, mali disiplini bozucu etkileriyle ön plana çıktı. Reel ekonomi açısından memnuniyetle karşılanması gerekirken, fiyat istikrarına yani enflasyon mücadelesine yönelik tedirginlik doğurdu. Mesele açıklanan programın içeriğinde değil, "zamanlamasında" galiba...