Makine

Mühendis olmadığım için olsa gerek, mekanik konulara ilgim hep sınırlı kaldı. Türkiye'nin makine imalat sanayisinin Avrupa'nın 6. Büyüğü olduğunu ve toplam ihracatın yüzde 10'unun buradan geldiğini bilmiyordum mesela... 200 ülkeye ihracat yapıldığını, senede 25 milyar dolarlık üretime ulaşıldığını ve Almanya, Kore, Tayvan gibi önde gelen teknoloji üreticisi devletlerle rekabet edilebildiğini de... Türkiye'nin makinesini dünyaya anlatmak için kurulan Makine Tanıtım Grubu (MTG) eşbaşkanı Adnan Dalgakıran'ı bir iftar yemeği boyunca dinlerken öğrendim bunları... *** Başka öğrendiklerim de var. Türkiye'nin, ihracatının 2.5 katı kadar makine ithal ettiğini, üstelik ithal makinelerin % 70'inin aynı kalitede ve fiyatta muadillerinin bu ülkede üretildiğini öğrendim. Yıllık 24 milyar dolar ithalatın 17 milyar dolarının iç piyasadan sağlanabileceğini de öğrendim. Makine sanayicileri, Adnan Dalgakıran başkanlığında MTG'yi kurarken dış pazara tanıtımı hedeflemişler. Ancak bakmışlar ki, yerli müşteri, burnunun ucunda üretilen makineyi görmeyip dünyanın öbür ucundan makine ithal ediyor. Yani ortada 17 milyarlık bir hazır pazar duruyor. Haliyle tanıtım önceliğini iç pazara çevirmişler. *** Dalgakıran, "sadece hizmet sektörüyle büyümek olmaz, ülkenin mutlaka bir sanayi stratejisi olmalı" derken, makinecilerin hem mühendislik, hem üretim, hem de kalite açısından kendilerine güvendiklerini de söylüyor aslında... 5 yıl sonra 50 milyar dolar ihracat hedefi koymak yeterince iddialı zaten... Lakin makine üreticilerinin, önlerinde duran 17 milyar dolarlık iç pazarı öncelikle ikna etmeleri daha akıllıca olacak. Makineye yatırım yapanlar da, körün bellediği değnek gibi hemen yurt dışına yönelmek yerine önce etraflarına baksalar iyi olur.