Makul olmak çok mu zor?

A -
A +

Benim ülkem köklü siyasi, idari ve sosyal geleneklere sahiptir. Benim ülkem, insanlığa göz kamaştırıcı bir medeniyet armağan eden bir imparatorluğun mirasına sahiptir. Benim ülkem, çok netameli bir coğrafyada ayakta kalmayı başarmıştır. Benim ülkemin insanı özgürlüğü de, refahı da, adaleti de, demokratik hayatı da en az batılı hemcinsleri kadar hak etmektedir. Ama hak ettiğinin çok azını alabilmiştir bugüne kadar. Kimi zaman kurumsal, kimi zaman zihinsel engeller ayak bağı olmuştur gelişmenin önünde. Statüko, bu ülke insanının geleceğe ümitle ve şevkle değil de korku ile ve korunma güdüsüyle bakmasını tercih etmiştir. Onyıllar boyunca başarılı da olmuştur. Ta ki bir Özal gelip de "korkularınızdan kurtulun, başınızı kaldırıp bakın, sizin dışınızda hızla dönen bir dünya var, korkmayın ve bu dünyanın bir parçası olun" dediğinde bu ülkenin ufku genişlemiştir. Üç temel hürriyet kavramının (fikir, din ve vicdan, teşebbüs) ayırdına ancak o zaman varabilmişizdir. Reform... bizler için Meclis'te AB uyum yasaları görüşülmeye başlandı. "AB'nin müzakere şartı olarak istediği yasalar" olarak algılanan bu yasalar aslında ülkenin idari, sosyal ve demokratik kalitesini yükseltecek. Şu yanılgıdan bir türlü kurtulamıyoruz: Avrupa bize yasaları dayatıyor! Hayır kardeşim, bu yasalar bizim için, geleceğimiz için, şeffaflık için, entegrasyon için lazım. Özgürlükten, demokrasiden kimseye zarar gelmez. Duygusal tepkimelerle ancak his dünyamızı tatmin ediyoruz. Oysa aklı selim, makul olanı gerekli kılıyor. Nedir makul olan? Bu ülkenin ve insanlarının daha müreffeh, daha özgür bir hayata sahip olması için demokrasinin çıtasının yükselmesi, devletin şeffaflaşması ve ekonominin dünya ile entegre olmasıdır. Uyum yasaları veya yapısal reformlar bu amaca hizmet ettiği için önemlidir, AB istediği için değil. "Dış güç, sinsi tuzak" paranoyası, bu güzel ülkenin geleceğini bulutlandırıyor. Bu ülkede olan biten her şeyi, "kurgulanmış büyük ve sinsi bir planın parçaları" olarak görmekten vazgeçip geleceğin aydınlık olduğunu farkettiğimizde, bu paranoya da kendiliğinden bitecektir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.