Memur ve Bilal'in damatlığı

A -
A +

Memurlar, maaş artışı için hükümetle pazarlıktalar. Sendikaların talep ettiği rakamlara bakınca insanın memur olası geliyor doğrusu. Dilin kemiği yok tabii, istedikçe istiyorlar. Hükümetin ise bu taleplere karşı eli iki kere bağlı. Birincisi ve önemlisi bütçede kaynak yok. İkincisi de IMF'ye verilen niyet mektubunda yüzde 12'den fazla zam yapılmayacağı yazıyor. İktidar yine de müzakereci ve iyiniyetli yaklaşıyor mevzuya ama, sendikacılar için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Başbakan'ın oğluna dikilen damatlığın iki katı maaş istiyor bir sendikacı. Diğeri ise hükümetin memuru değil, IMF'yi dinlediği demagojisini yapıyor. Tamam, iş kanununa göre toplu pazarlık yapılabilir, demokratik bir hak bu. Ama söyleyin lütfen, böyle ucuz popülizm ve demagojiyi içiniz kaldırıyor mu? Devlet memuruna benim vergilerimden kesilerek verilen maaş ile Tayyip Erdoğan'ın oğluna alınan damatlık arasında ne gibi bir alâka var? Bütçe ortada Türkiye'de memur olmak ciddi bir imtiyaz. İşlerini kaybetme riskleri az. Performansa göre ücret, rekabet gibi zorlayıcı şartlar yok. Maaşlarını alamama veya geç alma gibi endişeler yaşamıyorlar. Sosyal hakları, emeklilikleri, yıllık izinleri, mesaileri özel sektör çalışanlarından hep avantajlı. Devlet bütçesinde büyük yer tutan giderlerden bir tanesi de personel harcamaları. Buna rağmen devlet memurunu bir türlü tatmin edemez, mutlu kılamaz. Türkiye'de ücretler genel seviyesi yetersiz, ama özel sektörde de durum farklı değil ki. Herkes bundan muzdarip. Üstelik, özel sektör çalışanı veya esnaf, memurun sahip olduğu hak ve imtiyazlardan hiçbirine sahip değil. Hükümet mevcut bütçe imkanlarıyla verebileceğini ortaya koyuyor. Yılsonu bütçe açığı tahmini 40 katrilyon iken daha şimdiden 29 katrilyona ulaşılmış durumda. Yani hükümet bütçeye koyduğu zammı bile vermekte zorlanacak. Ama sendikalara ne gam. Sadece istiyorlar. Bütçe onları ilgilendirmiyor. "Hükümet değil misiniz kardeşim. Bütçede kaynak olmaması beni ilgilendirmez. Gerekirse ek vergi koyun, diğer harcamalardan kesin. Bana zam verin, kaynağını vatandaştan bulun. IMF'yi kaale almayın, 26 milyar dolar borç vermiş olmaları bizi ilgilendirmiyor. İstediğimizi verin ki, Bilal'in damatlığı gündemde kalmasın". Verilen beyanatların arka planına bakınca ben bunları duyuyorum. Ya siz?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.