Merkez Bankası ne yapsın?

A -
A +

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı salı günü, 2012 para politikasını anlattı. Canlı yayınlanan konuşması esnasından dolar arttı, borsa düştü. Piyasa'nın kaşarlanmış oyuncuları refleks olarak hemen 'Başkan ne zaman konuşsa piyasa terse dönüyor' yorumunu patlattılar. 4 ay önce 'piyasa ile yeterli iletişimi kurmadığı, izah etmediği' gerekçesiyle eleştirilen Başçı'ya, şimdi de 'izah ettiği' için kızıyorlar. Derdim Merkez Bankası Başkanı'nı savunmak filan değil.. Elini sıkmışlığım dahi yok. Lakin insaflı olmak gerekiyor. MB Başkanı salı günü doları zıplatacak ters veya moral bozan bir şey mi söyledi? Daha doğrusu, bir hafta, bir ay öncesine göre -teknik uygulama detayları dışında- farklı bir şey mi söyledi? Hayır... Ne söyledi Başçı? Cari açıkta kademeli azalma, enflasyonda ilk çeyrekte çift hane, akabinde hızlı düşüş, yüzde 4 civarı büyüme, biraz yükselecek faiz... Bunları Başçı konuşmaya başlamadan da biliyorduk. Ne bekliyorduk o halde? Şapkadan tavşan çıkartmasını mı? Lafı dolandırmadan konuşan, izah eden, teknik detaylara hakim, proaktif ve çabuk davranabilen bir Merkez Bankası Başkanı var karşımızda... Doların yükselmesini Başçı'nın konuşmasına bağlayıp da 'konuşmasa keşke' diyeceğinize, 'yahu adam doğru ve yerinde konuşuyor, piyasanın bu gereksiz telaşı niye' deseniz, daha akıllıca olmaz mı? Dünya 1929 buhranından bile derin ve öngörülemez bir iktisadi alt-üst oluş yaşarken, Türkiye tutarlı bir para politikası yürütüyor. Daha öncekilere benzemeyen, ilklerin yaşandığı bir küresel kaosta, değişken ve kimi zaman da denenmemiş politika araçları kullanılması da tabiidir. Israrla ve inatla Türkiye krizin eşiğindeymiş gibi davranan veya hissettirenler, 2008-2009 döneminde vaveyla yapan TÜSİAD'ın, TOBB'un düştüğü yanılgıya düşmesinler. Gerçek Hata, kasıt, ihmal... Ama, lakin, fakat... Neden, nasıl, kim... Üfür üfür ipe diz. Günün sonunda ne var? Çoğu çocuk yaşta ve aynı aileden 35 ölü beden... İllegal de olsa, hayat gailesi peşinde, gecenin bir yarısında, dağın ayazında yürürken ölüme yakalanan 35 can... Siz 'kelimeleri özenle seçilmiş cümlelerle' konuşun veya 'en kışkırtıcı, istismar edici kelimelerle' haykırın. Yalın gerçek bu: Nahak yere yitip giden 35 can...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.