2007 senesi ekonomik risk algılaması bakımından iki temel unsuru öne çıkarıyor. Mayıs ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimi ve en geç ekim ayında yapılacak genel seçimler. Esasında rutin iki süreç olması gereken bu unsurlar, konu Türkiye siyaseti olunca birer potansiyel siyasi gerilim konusu haline geliyorlar. Haliyle ekonominin risk algılamasının da temel bileşenleri oluyorlar. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın hafta sonu yaptığı sohbet toplantısında "veri setlerimizin içinde bu riskler de dikkate alınmıştır" sözü aslında bir "Türkiye gerçeğinin" ifadesidir. Ve Merkez Bankası da ilk defa, siyasi riskleri dikkate alarak hedeflerini belirlediğini beyan etmiştir. Nitekim 2007 yılının enflasyon hedeflerini, bu risk faktörlerini dikkate alarak belirledikleri anlaşılıyor. Belirlenen aralık % 3 ile % 6,5. Hedef aralığının bu kadar geniş olması, Merkez Bankası'nın da 2007'de siyasi risklerin ekonomik parametreler üzerinde etkili olabileceğini düşündüğünü gösteriyor. Beklenti Enflasyon ile mücadelede beklentinin yönetilmesi, en az parasal tedbirler kadar önem arzediyor. Dolayısıyla, proaktif olabilen, sadece rakamlara gömülmeyen ve piyasa dinamiklerini de dikkate alan bir MB'nin ekonomi aktörlerine zaman içine daha çok güven verebileceği aşikardır. İç siyasi risklerin de MB'nin veri setleri içinde yer alması ve hedeflerin buna göre düzenlenmesi, hem sapma ihtimalini azaltır hem de piyasadaki gerçeklik duygusunu pekiştirir. 2007 yılı, gerçekten de önemli ve dikkate alınması gereken bir yıl. Rutin olması gereken bir Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinin, daha önümüzde bir yıl varken nasıl bir yapay gerginlik haline getirilebileceğini, hatta rejim tartışmalarının zemini olabileceğini geçtiğimiz aylarda yaşadık. Türkiye, demokrasi yönetilen ama demokratik teamülleri hala tam olarak gelişmemiş ve yerleşmemiş olan bir ülke. Beğensek de beğenmesek de şartlar bu. O halde, ekonomiye yön veren kurumların da bu riskleri hesaba katarak stretejilerini belirlemeleri, güven ve süreklilik açısından önemli. Merkez Bankası'nın, bağımsız bir kurum olarak bu tür riskleri izliyor ve kaale alıyor olması da kavram olarak sevindirici.