Mugalata...en ağdalısından...

A -
A +

Anayasa tartışmaları başladığından beri, değişikliğe şiddetle karşı olanların söylediklerine dikkat ediyor musunuz? Yargı bağımsızlığı, devleti ele geçirme, sivil diktatörlük, Cumhuriyetin kazanımlarının kaybedilmesi vesaire... Söylediklerinde karanlığa kurşun sıkan laflardan, ne işin özüne ne hukuki altyapıya dayanan, dibine kadar demagojiden başka bir şey var mı? Ortada hukuki bir metin var, beğeniyorsan da karşı çıkıyorsan da elle tutulur argümanlarla konuşacaksın. Ama hayır... Varsa yoksa paranoya, statükoyu kutsal bir yapıymışçasına savunma ve seçmenin yarıya yakınının oyunu alarak demokratik yolla seçilmiş bir hükümeti "devleti ele geçirmek isteyen karanlık güçler" olarak tarif etme... Üstelik, kendilerine yüksek yargıç denilen, hukuk hiyerarşisinin tepelerine yükselmiş insanlar söylüyor bunu... *** İtiraz eden, cadı avı yapan statükocu zevattan bir kişi de çıkıp "Ben bu değişikliklere modern hukuk normlarına uygun olmadığı için karşıyım" dedi mi? Hayır. Veya hiçbir itirazcı "Bu değişiklikler hiçbir çağdaş demokraside uygulanmıyor" dedi mi, diyebildi mi? Hayır. Ama "yargıyı ele geçirecekler", "devletin temelini sarsacaklar" türü bir yığın mugalata... Yahu bu adamlar yüksek yargıç veya hukukçu değiller mi? Siyasetçi ağzıyla değil hukuk diliyle, sloganlarla değil norm ve kurallarla konuşmaları gerekmiyor mu? *** Anayasa Mahkemesi'ndeki yargıçları, bu milletvekilleri nasıl seçebilirmiş! Bunu söyleyen ise, -kerameti kendinden menkul- YARSAV'ın başkanı... Seçebilir, seçecek de tabii ki... Bütün modern demokrasilerde olduğu gibi... "Sen beni seç, ben seni" kapalı düzeni bozulacak belki ama, bu ülkenin adam gibi demokrasiye ihtiyacı var, bürokratik oligarşiye veya jüristokrasiye değil...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.