Muhtıra ve alkış

Asker 'mutad üzere' ilkbahar muhtırasını verdi. Balyoz davasından tutuklu subayları salıvermeyen mahkemeye ayar verdi TSK... Aynı gün 12 Eylül darbesi için savcı soruşturma başlattı. Mahkeme bu ayarı aldı mı bilmem ama 'onlara dokunulmaz' denilen 12 Eylül generallerine dokunulma ihtimali bile milyonlarca insanın gönlünü serinletti. *** Genelkurmay'ın muhtıra kıvamındaki bildirisi biraz istihza, çokça tepki ile karşılandı. Tepkilerin içinde 'böyle bir bildiri ne sebep ve şartla olursa olsun yayınlanamaz, soruşturulmalıdır' da var, 'göz bebeğimiz TSK keşke bu bildiriyi yayınlamasaydı' kıvamında olan da... Misal, TBMM başkanı 'Genelkurmay Başkanlığımız, demokrasinin gelişmesi için üzerine düşeni yapıyor, keşke bu açıklama olmasaydı' şeklinde naif bir tepki vermiş. Hakeza CHP de 'bildiri yargıya müdahale değildir, aşırı hassasiyettir' diyerek asker'in hislerini ne kadar önemsediklerini göstermiş. *** TSK'nın muhtırasına konu olan Balyoz davasındaki tutuklu askerlerin eşleri ise mahkeme önünde alkışlı protesto yapmışlar. Her hafta da bu protesto eylemini tekrarlayacaklarmış. Haberi okuyunca 'budur işte' dedim. Burası eğer demokratik bir ülke olacaksa, orgeneral eşi de olsa, protestosunu demokratik yoldan yapmalı... *** Balyoz davası, bu ülkenin başına dört defa gelen darbe musibetinin bir yenisini planladığı iddia edilen subayları yargılıyor. Ben davanını çok ciddi ve önemli olduğunu düşünüyorum. Ama tutukluların yakınları veya başkaları davayı protesto edebilirler, eleştirebilirler. Bu protestoyu da ister alkışlı eylemle veya panel, toplantı düzenleyerek, ister gazeteye ilan vererek veya başka bir sivil gösteri ile yapabilirler. Nitekim tutuklu eşlerinin alkışlı eylemi de bu minvalde ve normal... TSK bildirisi ise takibata uğraması gereken bir kanun ihlali ve anormal... *** Eski alışkanlıklar ve ezberlere bu ülkede artık yer yok... Olduğunu zannedenler ise uzatmaları oynadıklarının farkında değiller... Zihinlerini de algılarını da tepkilerini de 'demokratik ve sivil' bir ülkeye göre ayarlasalar çok iyi olur. Hem ülke, hem de kendileri açısından...