MÜSİAD: IMF'siz daha iyiyiz

A -
A +

Yılın son günü bir IMF bombası patladı ki sormayın... Bakan Babacan "iki yıllık anlaşma" diyerek merakları gıdıklamıştı zaten... 31 Aralıkta ise "Başbakan IMF ile anlaşıyoruz demiş" şeklinde bir tevatür, piyasaları tatil öncesi rehavetten çıkarıverdi. Ortada resmî bir açıklama yok; spekülatif duyum ve kulis bilgisi var. Borsayı speküle etmek için duyumlar yeterli olur ama, iktisadi yorum için daha fazlasına ihtiyaç var. 2009 biterken "çarşıyı hareketlendiren" IMF mevzusuna ilk net tepkiyi MÜSİAD verdi. Başkan Ö.Cihat Vardan, dün MÜSİAD'ın 2010 perspektifini anlatırken "20 aydır krizi IMF'siz götüren Hükümet, şimdiden sonra da IMF'siz gitse iyi olur" dedi, mealen... *** MÜSİAD argümanlarında haklı... Krizin en zor, akut ve belirsiz dönemini IMF olmadan atlattıktan, üstelik bu dönemde kredi notu iki derece birden artan tek ülke olmuşken, şimdi "borç paranın cazibesine kapılıp" stand-by imzalamak ne kadar rasyonel olur? IMF ile bir stand-by, kısa vadede cazibe oluşturabilir; kamu finansmanı için kaynak bulunmuş olur belki... Lakin, açıkladığı ekonomik programı zaten tasvip görmüş, IMF'siz olarak notu artmış bir ülkenin IMF gözetimine girmesinin -mevcut konjonktürde- faydasını anlamış değilim. MÜSİAD da anlamamış ki, "IMF ile anlaşarak ülkeyi yeniden bir sıcak para cenneti haline getirmeyin" diyor. *** MÜSİAD Başkanı'nın "Varlık Barışından sonra Vergi Barışı da yapılsın" önerisi de ilginç ve üzerinde düşünmeye değer... Türkiye'de yerleşik bir vergi ahlâkı yok ise, bunun başlıca sebeplerinden biri de geçmişteki aflar, barışlar vesaire... Ama iyi tasarlanmış ve haksızlıklar ile aşırılıkları gideren, var olduğu pek de söylenemeyecek vergi adaletini sağlayacaksa, vergi barışı da stratejik olarak düşünülebilir. Lakin IMF konusunda Hükümet zihinleri bir an evvel berraklaştırsa iyi olur.Yılın son günü bir IMF bombası patladı ki sormayın... Bakan Babacan "iki yıllık anlaşma" diyerek merakları gıdıklamıştı zaten... 31 Aralıkta ise "Başbakan IMF ile anlaşıyoruz demiş" şeklinde bir tevatür, piyasaları tatil öncesi rehavetten çıkarıverdi. Ortada resmî bir açıklama yok; spekülatif duyum ve kulis bilgisi var. Borsayı speküle etmek için duyumlar yeterli olur ama, iktisadi yorum için daha fazlasına ihtiyaç var. 2009 biterken "çarşıyı hareketlendiren" IMF mevzusuna ilk net tepkiyi MÜSİAD verdi. Başkan Ö.Cihat Vardan, dün MÜSİAD'ın 2010 perspektifini anlatırken "20 aydır krizi IMF'siz götüren Hükümet, şimdiden sonra da IMF'siz gitse iyi olur" dedi, mealen... *** MÜSİAD argümanlarında haklı... Krizin en zor, akut ve belirsiz dönemini IMF olmadan atlattıktan, üstelik bu dönemde kredi notu iki derece birden artan tek ülke olmuşken, şimdi "borç paranın cazibesine kapılıp" stand-by imzalamak ne kadar rasyonel olur? IMF ile bir stand-by, kısa vadede cazibe oluşturabilir; kamu finansmanı için kaynak bulunmuş olur belki... Lakin, açıkladığı ekonomik programı zaten tasvip görmüş, IMF'siz olarak notu artmış bir ülkenin IMF gözetimine girmesinin -mevcut konjonktürde- faydasını anlamış değilim. MÜSİAD da anlamamış ki, "IMF ile anlaşarak ülkeyi yeniden bir sıcak para cenneti haline getirmeyin" diyor. *** MÜSİAD Başkanı'nın "Varlık Barışından sonra Vergi Barışı da yapılsın" önerisi de ilginç ve üzerinde düşünmeye değer... Türkiye'de yerleşik bir vergi ahlâkı yok ise, bunun başlıca sebeplerinden biri de geçmişteki aflar, barışlar vesaire... Ama iyi tasarlanmış ve haksızlıklar ile aşırılıkları gideren, var olduğu pek de söylenemeyecek vergi adaletini sağlayacaksa, vergi barışı da stratejik olarak düşünülebilir. Lakin IMF konusunda Hükümet zihinleri bir an evvel berraklaştırsa iyi olur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.