2007'den sonra bu ülkede vesayetin gerilediği doğru... Lakin tamamen bitmedi. Bitmediği 'Sayıştay denetimi içine bir türlü sokulamayan askerî harcamalardan, günlerce süren YAŞ'lardan' belli.. Vesayetin tamamen bitmesi, dolayısıyla demokrasinin kalıcı olması yapısal düzenlemelerle mümkün... İdeolojik düzen, vesayetin devamı için devlet mekanizmasının içine bir sürü eşikler, bariyerler, kontrol noktaları koymuş. MGK ve YAŞ'ın birer anayasal kurum olmaları ve üyelerinin belirlenme kriterleri bile 'vesayetin her an dirilmesi' için yeterli... Bugün 'güçlü bir iktidar ile dirayetli ve cesur bir Başbakan olduğu için' etkisi marjinalleşen askerî ideolojik vesayetin, siyasetin biraz zayıfladığı anda tekrar başını kaldırması işten bile değil... MÜSİAD bir anayasa önerisi açıkladı önceki gün... Anadilde eğitimden yerel özerkliğe, değiştirilemeyen maddelere kadar 'özgürlük alanlarını berraklaştıran' öneri, 'anayasal kurumlar' kisvesiyle sistemin tepesine nöbetçi olarak dikilen MGK, YAŞ, YÖK gibi kurumların bu statüsünün sonlandırılmasını teklif ediyor. 'Genelkurmay Başkanı'nı Bakanlar Kurulu atamalıdır' diyor mesela... 'Askerî yargı kaldırılmalı, MGK bir istişare kurulu biçiminde yapılandırılmalıdır' diyor. Geçen yıl TÜSİAD bir anayasa çalışması yapmış ama 'zülfiyare dokunan' ifadeleri sebebiyle çalışmayı sahiplenmemiş, inkâr etmişti. MÜSİAD ise ama'sız, lakin'siz net bir duruşla 'askerî vesayet geri gelmeyecek biçimde bitmeli, anayasa ideolojik esaretten kurtarılmalı' diyor. Ö. Cihat Vardan başkanlığındaki yönetime bravo... TÜSİAD eski düzenin bir unsuru olarak geçmişi referans alırken; MÜSİAD demokrasi ve sivil siyaset için berrak duruşu ile geleceği temsil ediyor. Zihinlerdeki bariyer 'Ordu en güvenilen kurum' araştırmalarını bilirsiniz. Yıllardır 'servis edilirler' ve ideolojik militer düzenin savunucularına malzeme olurlar. Yrd. Doç. Yaprak Gürsoy ve Yrd. Doç. Zeki Sarıgil'in yaptığı Türkiye'de TSK ve Toplum(*) araştırması bunlardan değil... Bu araştırmada da Ordu % 66 ile yine güvenilir kurum ama, soru sorulanların güvenden ne anladığının biraz muğlak bir alan olduğunu araştırmacılar da kabul ediyorlar. Araştırma bu yönüyle gazetelerde öne çıksa da, toplumun demokrasi taraftarlığı ve darbe karşıtlığında -kafası hâlâ biraz karışık da olsa- çoğunluğu temsil ettiğini görmek umut verici... 'Ordu gerektiğinde darbe yapabilir' diyenlerin hâlâ yüzde 28 olduğu bir toplumun 'demokratik özgür ülke' için gidecek çok yolu olsa da... Bu araştırma sonuçlarının umut verici olduğunu düşünüyorum. Gürsoy ve Sarıgil'in akademik nesnellikle yaptığı bu araştırma 'güven konusunun daha derinlemesine araştırıldığı biçimde' düzenli aralıklarla yapılmalı... İnsanların zihinlerine 80 yıldır konulan bariyerlerin ne kadar azalmakta olduğunu görmek için... ..... (*) Araştırma sonuçlarına vwww.bilgi. edu.tr adresinden ulaşabilirsiniz Kelam-ı Kibar Bir mümtaz şahsiyet'ten duyduğum söz: Yaptığınz her işte 'nasıl' değil, 'ne için' sorusuna cevap arayın. Verdiğiniz cevap ruhunuzu tatmin ediyorsa mesele yok...