Müspet haber rezillik değildir

Dünyanın en büyük bilgisayar üreticilerinden HP, üretim üssü olarak seçtikleri Türkiye'ye 60 milyon dolarlık yatırım yapacağını açıkladı. Sabah gazetesi de bu haberi manşetten verdi. Buraya kadar garip bir durum yok. Lakin, başka bir gazetenin yazarı, Sabah'ın bu manşetini "rezillik" olarak niteledi. "Bu kadar 'küçük' bir yatırım manşetten mi verilirmiş;Türkiye bu kadar mı küçükmüş, bu ekonominin iyiye gittiğini gösterme çabasıymış" vesaire... Maksadım Sabah'ın manşetini savunmak değil. Lakin, biraz makul olursak, krizin dünyayı hallaç pamuğu gibi attığı bir zamanda, sektörünün en büyüklerinden bir firma, bu ülkeyi üretim merkezi olarak seçiyorsa ve hatırı sayılır bir para yatıracağını söylüyorsa, bu -özellikle de bu ortamda- haber değil midir? *** Kriz Türkiye'yi de sarsıyor; aylar boyunca da sarsacak. Ama nedense, belli bir medya-iş adamı-siyasetçi kesimi, krizi daha şiddetli ve tahripkâr hissetmemiz için akıl almaz bir gayret gösteriyorlar. Onları dinlerseniz, "ölmüşüz ama ağlayanımız yok." HP'nin 60 milyon dolar yatırım haberi göz boyama ama -mesela- 8.000 kişinin çalıştığı fabrikadan 500 kişinin işten çıkarılması manşetlik haber! "Bu kriz çok derin, bizi de uzunca bir süre etkileyecek ama, Amerika ve AB gibi tarumar olmayız; umudumuzu kaybetmeyelim" derseniz "hükümet yalakası" damgası yersiniz; "işsizlik felaket, büyüme facia, dış borç afet; yani mahvolduk" derseniz "gerçekçi ve objektif" olursunuz ! *** Ekonomide beklenti yönetimi ve psikolojinin ne kadar belirleyici olduğunu bilmek için iktisatçı olmaya filan gerek yok. Biraz iz'an ve idrak sahibi olan, muarızlığı aklını örtmemiş olan her insan "felaket ve umutsuzluk" pompalayarak bir yere varılamayacağını bilir. Sıkıntı ve problemleri "abartarak" istismar edince "gerçekçi" olunmuyor. Ekonomik risk ve sıkıntılar, insanların gelecekten umutlarını kesmesine, üretim ve tüketimden tamamen çekilmelerine yol açmadan da anlatılabilir.