Nöbetçi kötümserler

Eğer ekonomi yorumcusu iseniz ve yaşadığınız ülke de birkaç yılda bir kriz sürecine giriyorsa, en garantili yol, mütemadiyen olumsuz yorumlar yapmaktır. Zira, varsayımsal olarak ülke eninde sonunda bir ekonomik çalkantı yaşayacaktır ve siz de "Ben söylememiş miydim?" diyebilme imtiyazına sahip olacaksınız. Türkiye'de bu türün mümtaz örnekleri mevcuttur. Gazetelerindeki köşelerinde, televizyondaki yorumlarında sürekli kötümserdirler, hep risklerden, tehlikelerden bahsederler. Onlara göre müsbet her gelişme konjonktürün sonucudur, yani tesadüfidir. Enflasyon düşüyorsa kurdaki gerileme sayesindedir. Ama ihracattaki artış da eski siparişlerden dolayıdır. Nitekim hatırlarsanız, yılın ilk yarısında kurdaki gerilemeden dolayı Merkez Bankası'nı suçlayanlar, "İhracatın iyi gittiğine bakmayın, firmalar aldıkları siparişleri iptal edemedikleri için mecburen devam ediyorlar. Siz ağustostan sonra görün ihracatın halini" diyorlardı. Ama kur gerilemeye, ihracat artmaya devam etti. Ört ki ölem! 2003 yılında ekonomi beklenenden iyi performans gösterdi ya, bu tayfa önceleri görmezden geldiği iyileşmelerin şimdi de geçici olduğunu söylemekle meşgul. "Yapısal hiçbir düzenleme yapılmadı, makroekonomik denge tesis edilmedi, doğru para politikası uygulanmadı vs. Enflasyon ve faizlerdeki düşüşün kalıcı olması da mümkün değil zaten! 2004 yılında belirsizlik artarak devam edecek, büyüme hayal olacak, işsizlik artacak". İçiniz karardı değil mi? İnanın bu yorumları her gün yazan, konuşan insanlar var Türkiye'de ve popülariteleri de yüksek. Böyle yazmak, olumlu yorumlar yazmaktan daha az riskli. Nihayetinde ekonomisi kırılgan bir ülkedeyiz, eninde sonunda bir kriz olur ve biz haklı çıkarız diye düşünüyorlar. Geçmişte öyle oldu çünkü. Bu ülkede yorum yapacaksan, kötümserlik en kolayıdır. Ama en doğrusu değildir. Türkiye kritik eşiği halen atlamış değil, lakin enflasyon ve faiz sarmalından kurtulma savaşında hiç bu kadar ilerlememişti. Hiçbir hükümet de yapısal reform yasaları çıkarmak için bu ölçüde kararlı durmamıştı. Tamam havalarda uçmayalım ama, kötümserliğe de bu ölçüde prim vermeyelim.