Ekonomik unsurların insan davranışları ve tepkileri üzerindeki etkileri inkar edilemez. Biraz da ironik biçimde kullanılan "homo economicus" metaforu, modern dünyanın inkar edilemez gerçeğini ortaya koyuyor: Ekonomik tercihler, ideolojik kabullerin önünde yer alıyor. İki ay sonra yapılacak seçimde de partilerin ekonomi söylemleri temel belirleyici olacak. Bundan hiç kuşkunuz olmasın. Hamasi gazlamalarla, ideolojik mugalatalarla seçmen davranışı pek etkilenmeyecek. Seçime giren ve iktidar alternatifi olduğunu söyleyen partilerin ekonomik tercihlerini, ne tür politikalar uygulayacaklarını siz biliyor musunuz? Şahsen ben bilmiyorum. AK Parti'nin serbest piyasaya dayanan, yabancı sermayeye sıcak bakan, bütçe disiplinini ve sıkı para politikasını öne alan ekonomi stratejisini biliyoruz. Kur ve faiz politikalarını da biliyoruz. AB üyeliği hakkında hazırladığı beş yıllık programı da kamuoyu ile paylaştı. Peki ya diğerleri? Mesela CHP, yabancı sermaye hakkında ne düşünüyor? Sıkı para politikasına devam edecek mi? Enflasyon mücadelesindeki temel önceliği ne olacak? Demokrat Mesela, "çift jokeyli kıratın" AB üyelik perspektifi, somut olarak nedir? Laf ve slogan olarak değil, uyum yasaları ve Kopenhag kriterlerinin uygulanması konusunda DP bizlere ne vaadediyor? Bu kriterlerin en önemlilerinden "sivil demokratik devlet yapısı" için ismiyle müsemma bir icraat programı var mı? Merkez sağı ve solu temsil iddiasında olan her iki partinin, serbest piyasa uygulamaları hakkındaki net uygulama programları nedir? CHP'nin, "rejimle korkutmak" dışında kitlelere verebileceği "gelecek beş yıl perspektifi" var mı? Var ise, küresel ekonomi, AB kriterleri, yabancıların Türkiye'de mülk alması veya yatırım yapması gibi konular bu perspektifte yer alıyor mu? Sorular daha çok uzatılabilir. İki ay sonra seçim var ama Ak Parti'nin dışında iktidar alternatifi olarak görülen partilerin piyasa ekonomisine, AB üyeliğine, yabancı yatırımcıya, mevcut para politikasına dair uygulama vaadlerini hâlâ bilmiyoruz. Parti programındaki mücerret cümlelerden bahsetmiyorum. Uygulamayı tarif eden, rakam, süre veren müşahhas vaadlerden bahsediyorum. Emin olun, yatırımcı, sanayici, tüccar, mevduat sahibi bunları duymayı istiyor. Rejimle korkutulmayı değil...