Orta Çağ yaşamı!

Bir yorum: Sanatçılar, Orta Çağ yaşamını öneren, modern hayata karşı çıkan, dinciliği referans alanların iyi bir şey yapamayacağını bilir. (Sezen Aksu'yu, açılıma verdiği destekten ötürü eleştiren bir köşe yazısından...) Bir belge: Ergenekon iddianamesindeki bir belgede müzisyen Fuat Saka'nın Yunan istihbaratı tarafından Karadeniz'de bir Laz milleti oluşturması faaliyetlerinde kullanıldığı ve Fuat Saka'nın, Rumca türkülerle yıkıcı faaliyette bulunduğu iddia ediliyor. Bir haber: Atatürk'ün Kastamonu'ya gelişi, şapka ve kıyafet devriminin 84. yıl dönümü kutlama etkinlikleri yapıldı. Bazı kadınlar etkinlikte 1930'lu yılların şapkalarını giyerek ilginç ve komik görüntüler oluşturdular. *** Statükonun ezberleri bozuldukça, müesses nizamın belirlediği doğrular yerlerini hayatın gerçekleri ile değişimin karşı konulmaz sahiciliğine bıraktıkça, bazılarının da saçmalama ve kendini komik duruma düşürme dozu da artıyor. Bir yandan AB'ye üyelik istediği için hükümeti suçluyorlar, ekonominin modern dünya ile entegrasyonu için yapılan düzenlemelerine emperyalizmin oyunu diyorlar, öte yandan hükümeti modern hayata karşı çıkmakla suçluyorlar. Demokratik açılımı topyekûn reddedip güneydoğuda savaşın, yıkımın, Orta Çağı andırır vahşet ve sefalet görüntülerinin devamını istiyorlar ama iktidarı da Orta Çağ yaşamını önermekle itham ediyorlar. *** Esasen bu saçmalama hali, bu komik hezeyanlar, Rumca şarkı söyleyen müzisyeni Yunan istihbaratıyla irtibatlı zanneden hastalıklı zihniyet hep vardı bu ülkede... Kıyafet trendlerinin her yıl değiştiği bir dünyada 80 yıl önceki şapka kanununu kutlayan, her uluslararası anlaşmayı Sevr, demokrasinin gelişmesine yönelik her hamleyi Mondros sayan arkaik zihniyet de... Lakin bu hezeyanlar, bu trajikomik düşünce fukaralığı artık fark ediliyor, gülünüyor, eleştiriliyor. Saçmalamaya çağdaşlık, hezeyana vatanseverlik muamelesi yapanlar azalıyor. Bu yaveleri yıllarca pazarlayıp kendilerini ilerici yazar, çağdaş insan olarak yutturanlar için perde iniyor.