Öyle bir coğrafyadayız ki, her an yüreğimiz ağzımızda... İranın nükleer krizi acaba bizi gerer mi derken, bir de İsrail-Lübnan krizi çıktı. Kuzey Irak ekseninde zaten hiç bitmeyen bir baş ağrımız var. Tam bir ateş çemberindeyiz sizin anlayacağınız. İşin diplomatik ve devletlerarası hassasiyeti bir yana, bölgedeki her gelişme, ekonomimizi doğrudan alakadar ediyor. Ve hep kulaklar kirişte, ateşin nerelerde yükselmeye başladığını takip etmenin telaşında oluyoruz. Merrill Lynch'in portföy yöneticileri arasında yaptığı ankette, gelecek 12 aya kötümser bakanların oranı % 70'e çıkmış. Bunun anlamı şu: önümüzdeki dönemde yatırımların yönünü belirleyen birinci motif iktisadi büyüme ve yüksek getiri değil, güven istikrar olacak. Türkiye, kaynayan Orta Doğu'nun ürettiği karamsarlık ve tehdidi, tam da bu noktada fırsata çevirebilecek pozisyonda duruyor. Bir taraftan büyüyen ekonomisi ve değişen çehresiyle global yatırımcıya getiri fırsatı vaadederken, diğer yandan mali disiplini ve devam eden istikrar politikasıyla güvenli bir alternatif olarak beliriyor. Yengeç sepeti Lakin bir handikapı var Türkiye'nin: durduk yerde kendi ayağına ateş edebilme yeteneği (!). Olmadık bir siyasi gerginlik, nereden peydahlandığı anlaşılamayan "rejim tehlikede" hezeyanları -maalesef- bu ülkede günlük hayatın vazgeçilmezleri gibi.. Onsekiz ay önceden Cumhurbaşkanı seçimini tartışmaya başlayan, tartışmakla kalmayıp konuyu bir rejim meselesi haline getiren kafa yapısı, önümüzdeki dönemde "güvenli bir liman" olma potansiyeline sahip Türkiye'yi bir tedirginlikler kumkuması haline getirebilir. Veya durduk yerde bir "hassas" konu piyasaya sürülüp zihinleri tersyüz edebilir. Şurası bir gerçek ki, bu ülkede "korku ticareti"nden ekmek yiyen, ikbal devşiren sürüyle adam var. Evet Orta Doğu kaynıyor, küresel ekonominin aktörleri de tedirgin oluyor. Türkiye bu kaotik fotoğrafta, istikrarlı ve büyüyen bir ekonomisiyle "çekim merkezi" olmayı başarabilir. Her tehdit bir fırsat da ihtiva eder. Eğer akıllı olup o fırsatı kullanmayı bilirseniz... Ve tabii yapay gündemlerle kendi ayağınıza dolanmazsanız...