Oynaklık

A -
A +

Yeni yıl ile birlikte Türkiye kritik enflasyon eşiğini aştı; IMF ve AB süreçleri ise ülkenin yurt dışındaki risk ve potansiyel yatırım algılamalarını değiştiriyor yavaş yavaş. Ekonomik kimliğini "dönüştürmeye" çalışan ve "spekülatif" kategorisinden "istikrarlı" kategorisine geçme arefesindeki bir Türkiye'den bahsediyoruz kısacası . Geleceğini umutla inşa etmeye çalışırken, geçmişin kronik dertlerinden de sıyrılmaya çalışıyor. Yatırımcı algılaması dediğimiz etken işte bu noktada çok önem kazanıyor. Son dört günde, tüm yatırım araçlarında yaşanan ve herkese "ne oluyor yahu?" dedirten dalgalanmayı düşünün. Ne oldu da dolar önce yüzde 5 yükseldi, sonra yüzde 4 geriledi? Bir yukarı, bir aşağı zıplayan borsa endeksi neyin göstergesi idi? Veya faizler? Türkiye'nin siyasetinde veya ekonomisinde yolunda gitmeyen ne vardı acaba? Volatilite Sebeb Türkiye'nin ekonomisinde veya siyasetinde değil; küresel değişimlerin algılanmasında. Enformatik gelişim, bilginin ulaşılabilirliği, sermaye hareketlerinin serbestleşmesi vs... Ekonomilerin ve refah düzeyinin gelişmesi için hepsi gerekli ve faydalı. Lakin, insan eliyle yapılan her faydanın bir yan etkisi olduğu gibi, bu serbestleşmenin de bir yan etkisi var: Hızlı sermaye hareketleri ve onun kaçınılmaz sonucu olan volatilite, yani oynaklık. Son dört gündeki hızlı hareketlere bu açıdan bakınca anlam kazanıyor, değil mi? Önce ABD'deki faiz artırımlarının beklenenden hızlı olacağı tahmini ve bunu destekleyen FED açıklaması; sonra ise ABD'deki tarım dışı istihdamın beklenenden az arttığını gösteren rakamların yayınlanması. Bu iki veri, piyasaları dalgalandıran ve yatırımcıyı da başı kesik tavuk gibi bir oraya, bir buraya koşturan yatırım algılamasının iki temel belirleyicisi oldu. Spekülatörlerin dışında kim kazandı peki? Gaza gelmeyip sükunetle pozisyonlarını koruyanlar. Volatilite, yani oynaklık, bilhassa bizim gibi istikamet değiştirmeye çalışan ama henüz yeterince derinleşememiş ekonomilerin sorunudur. Bunun bilincinde olmakta ve oynaklığın arttığı dönemlerde her söylenenin peşinden gitmemekte fayda var. Benden söylemesi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.