Öz güven restorasyonu

A -
A +

Bir ülkenin bütün öncelikleri ve hedefleri iç tehdit ve dış tehdit ekseninde belirlenirse, Hakim duygu korku, hakim davranış ideolojik şartlanmalar olursa, Ne öz güven kalır o ülkede, ne geleceğe güven... Türkiye'nin 80 yılının hikâyesidir bu... Cumartesi gecesi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu dinledik 'Türkiye Toplantıları'nda... Yepyeni bir Türkiye için 4 temel restorasyondan bahsetti Davutoğlu... Özgüven restorasyonu İç siyaset restorasyonu Ekonomi restorasyonu Dış politika restorasyonu İlk -ve en önemli- restorasyon olan öz güvenin yeniden kazanılmasını sağladıklarından bahsetti. Bakan'ın 'mesaimizin büyük kısmını, bir işi başarabileceğimize iç kamuoyunu ikna etmek için harcıyorduk' sözü, bu ülkeye has bir ironik gerçeklik... O yüzden de iç tehdit ve dış tehdit algısını yok etmek gerektiğini ve bunu başardıklarını söyledi Davutoğlu... 'Yıllarca komünizmle korkutulduk, sonra irtica ile. Şimdi de bölünme korkusu' derken de, devletin korku paradigmasını özetledi. *** Dışişleri Bakanı, Kuzey Afrika'da başlayıp Orta Doğu'yu saran halk isyanlarını, yani 'Arap Baharı'nı tarihin normalleşmesi olarak tarif etti. Suyun kendi mecrasına dönmesini 'komplocu analizler' ile anlamanın mümkün olmadığını söyledi. 'Birileri düğmeye bastı' kolaycılığından vazgeçmek gerektiğini hatırlattı. Ahmet Davutoğlu'nun, gazetemizin ev sahipliğinde yapılan Türkiye Toplantıları'ndaki konuşması, kayıtdışı ve kayıtiçi bölümleriyle bir zihin detoksu yaptırdı bize... Polemik siyasetinin kirlettiği zihinlere iyi geldiğini zannediyorum. Al sana bir kafa karışıklığı daha... TİB (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) bir genelge yayınladı. Hem sanal âlem, hem kafalar karıştı. Sansür mü, engelleme mi, filtre mi derken, dün protesto eylemleri yapıldı. BTK Başkanı 'filtreler isteğe bağlı, istemeyene filtre yok' dedi ama nafile... Filtre özellikle çocuklar için gerekli... Ama bunu üst kurul eliyle değil de, servis sağlayıcı şirketlerin kullanıcılara sunacağı tercihli paketlerle yapmak daha akıllıca olmaz mıydı? Bu kadar tantana olmadan, 'sansür mü, değil mi' kavgaları yaşanmadan... Dünkü eylemlerdeki bir slogan işi özetliyor aslında: Devlet kıyafetime, dilime, linkime karışmasın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.