Özelleşme ve tekelleşme

A -
A +

Özelleştirme'nin bu kadar çok istenir gözüküp de engellendiği başka bir ülke olduğunu zannetmiyorum. Dünyada özelleştirmeyi isteyen ve yapan ülkeler ile özelleştirmeyi düşünmeyen birkaç ülke var. Ama Türkiye gibi, istermiş görünen ama yapmayan yoktur herhalde. 1986 yılında kanun çıkararak özelleştirmeyi devletin iktisadi politikasının içine koyan Türkiye, o günden beri yine devletin bürokratik engelleri ve yasal düzenlemelerin zorlukları yüzünden özelleştirmeyi yapamıyor. Biz bu işe soyunurken "komünizmin geri bıraktığı ülkeler" diye acıyarak baktığımız ülkeler ise komünizmi yıkıp siyasi sistemlerini yeniden kurdular, olmayan özel sektörlerine yol açtılar, özelleştirmeyi neredeyse tamamladılar. Bizde ise, 1930'larda donmuş statik kafaların direncine bir de köhne bürokrasinin ataleti eklenince 17 yıl sonra ulaştığımız nokta ortada. Bugün yazımı başka bir konuda yazacaktım. Ama Tekel'in içki bölümü ihalesinin mahkeme tarafından iptalini öğrenince yukarıdaki düşünceler doluştu zihnime. Bürokratik direnç ve devletçi kafaları zar zor aşıp özelleştirmeyi bitiriyorsun, karşına Anayasa maddesini dikiyorlar bu defa. İptal gerekçesi Anayasa'nın 167. maddesi. Maddenin içeriğini okuyalım: Devlet para, kredi, sermaye mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak "tekelleşme" ve kartelleşmeyi önler. Madde devletim tekelleşmeyi önlemesini emrediyor. Mahkemenin bu maddeye göre ihalesini iptal ettiği kurum ise "Tekel"in içki bölümü. İnsanların nasıl giyineceklerinden ekonomiye kadar herşeye karışan bir Anayasamız olduğuna mı yanalım, bu anayasa maddesini iptal gerekçesi yapan hukuk sistemine mi. Özelleştirme eğer devletin iktisadi hedefiyse, her kurum buna destek olmalı. Eğer yasal düzenlemeler gerekiyorsa bunlar da direnmeden yapılmalı. Genel hükümler içeren kanunlar da özelleştirmeyi engellemek için gerekçe yapılmamalı. Yoksa bu zihniyetle özelleştirmede debelenir dururuz. Telekom'un özelleştirilmesini 10 yıl önce yasal gerekçelerle iptal ettirenler, devletin malını "peşkeş çekilmekten kurtaranlar", Türkiye'yi uğrattıkları maddi kaybın boyutunu birgün görüp utanırlar mı bilmiyorum. Ama değişimin "bir türlü değişmeyen kafalardan" başlaması gerektiğini biliyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.