Paranın dini...

Başbakan'ın Cidde seyahati, yıllardır hep konuşulan "Arap sermayesi" efsanesini gündeme getirdi. Arapların, ABD finansal sisteminde yatırım olarak bulunan 750 milyar US$'lık devasa paralarından bahsedildi. Neden burnumuzun dibindeki Arap sermayesini Türkiye'ye hiç çekemediğimiz belki ellinci kez gündeme geldi. Araplara mülk satışı için yasal altyapı durumu hakkında fikirler ortaya döküldü. Paranın dininin olmaması gerektiğinden bahsedildi. Yani konu Arap sermayesi olduğunda gündeme gelmesi mukadder ne konu varsa ortaya döküldü. "Arapların yurtdışında şu kadar paraları var, yüzde birini alsak şu kadar dolar eder, ekonomimiz abad olur" şeklinde ham hayaller bile kuruldu. Esasen, dünya finansal sisteminde çok büyük miktarda dolaşan Ortadoğu kökenli sermaye'yi "Arap parası"ndan ziyade "petrol parası" olarak nitelemek yerinde olur. Zira, Arap yarımadasındaki petrolün büyük kısmı, batılı şirketler tarafından çıkarılmaktadır. Dolayısıyla, petrolden elde edilen para da, onların etki alanındadır. Ortadoğu sermayesinin büyük bölümünün batı finansal sistemi içinde kalmasının doğal bir sonuç olduğunu bilmeliyiz. Ama, Arap yarımadasındaki sermaye birikiminden Türkiye tabii ki kendi ölçeğinde istifade edecektir. Uygun yasal ve finansal altyapı ve sermayenin küresel ihtiyaçları olan istikrar güven sağlandığında, bir de Arap sermayedarının aradığı kriterler sunulduğunda, belli ölçülerde kaynak girişi tabii ki mevzu bahis olacaktır. Ne sunacağımızı bilelim Türkiye, yüzmilyar dolarlık Arap fonlarını çekecek finansal altyapıya sahip değil tabii ki. Ama bizim de bazı avantajlarımız var ülke olarak. Coğrafi yakınlığı kullanıp turist çekebiliriz Ortadoğu'dan; paranın dini olmaz diyoruz ama, bir kısım arap sermayesinin dini hassasiyetleri olduğunu kabul edip, uygun finansal araçlar çıkarabiliriz. Unutmayalım ki, Citibank, American Express gibi bankalar, "islami fonlar" kurup, fetva kurulları aracılığıyla Arap müşterilerine güvence veriyor ve fonları çekiyorlar. O halde, "Arap sermayesini" bir efsane boyutuna getirmeden, büyük hayaller de kurmadan, "Ortadoğu kökenli bu kaynaktan makul bir pay alabilmenin şartlarını düşünmek gerekir.