HABER ANALiZ MUSTAFA SELÇUK REZİL BİR SALDIRI YAPILDI Paul Krugman açıklamadan sonra, "2008 mortgage felaketinin baş müsebbiplerinden S&P şimdi de ABD devletinin kredibilitesini yargılamaya kalktı. Not azaltımını 'rezil bir saldırı' diyerek durumu değerlendirdi. Cuma günü Türkiye sahura uyanırken dünya da yeni ve hiç düşünmediği bir gerçekle yüzleşti: Dünyanın en büyük ve sağlam ekonomisi olarak kabul edilen ABD'nin kredi notu düşürüldü. Standard& Poors, ABD'in uzun vadeli borçlanma notunu, en yüksek ve risksiz seviye olan AAA'dan bir basamak indirerek AA+'ya düşürdü. Bu durum, küresel ekonomi için de bir paradigma değişikliğinin başlangıcı olur mu? Bunu kısa vadede göreceğiz. Cuma günü S&P not azaltım raporunu açıklamadan önce -teamül gereği- ABD Hazinesine gönderdi. Hazine yetkilileri, S&P'nin raporunda 2 trilyon dolarlık bir hesaplama hatası buldular ve şirketi uyardılar. Saatler sonra ise S&P, 'hesap hatasını düzelterek ama not azaltım kararını değiştirmeden' raporunu açıkladı. Ve kıyamet ondan sonra koptu. Peki perşembe günü olağanüstü toplantı yapan ve aldığı faiz indirim kararıyla piyasaları ters köşeye yatıran Türkiye Merkez Bankası ABD'nin notunun düşürüleceğini biliyor muydu? Bu soruya kesin bir cevap vermek mümkün değil. Ancak MB'nin faiz indirim kararını gerekçelendirirken 'yaklaşan küresel durgunluk ihtimali ve ABD'deki riskler'e de vurgu yapması, S&P'nin kararını en azından tahmin ettiğini gösteriyor. Geçmişte 'istimi arkadan gelen' kararlar yüzünden hep geç kalan Türkiye ise 'proaktif kararlar alabilen' Merkez Bankası ve rasyonel ekonomi yönetimi ile bu toz dumandan 'ayrışarak' çıkabilir. Financial Times yazarı Mohamed El Erian'a göre pazartesi günü piyasalar yepyeni bir gerçeklikle uyanacak: ABD'nin küresel çalkantılardaki yegane güvenilir olmayabileceği gerçekliğiyle... Bu gelişmenin muhtemel sonuçları şöyle olur: > Risksiz kabul edilen ABD tahvilleri için yeni bir risk tanımı yapılacak. > ABD'de gerek kamu, gerekse kredi piyasasında faizler yükselecek. > AAA notuna sahip ülkelere yatırım zorunluluğu olan çeşitli fonlar, bilançolarında bu yatırım araçlarını bulundurmak zorunda olan bankalar pozisyon değiştirmeyi düşünmeye başlayacaklar. > Küresel finans piyasaları için 'sabit kriter' olarak kabul edilen ABD tahvillerinin bu özelliği sorgulanacak. Şirket ve ülke borçlanmalarında faiz tespit edilirken ABD tahvilinin faizi 'baz' olarak kabul edilir ve üstüne ne kadar risk primi konulacağı hesaplanıyor. Bu durum kısa vadede olmasa da değişebilir. > Değişen risk düzeyleri sebebiyle, Türkiye'nin de içinde olduğu 'gelişen piyasalara' para akışı hızlanabilir. > Dünyanın rezerv parası olan ABD Dolarının değeri düşebilir.