Parti kurmak

80'li yılların ikinci yarısında, 12 Eylül'ün çoraklaştırdığı siyaset tarlasının yeniden yeşermeye başlaması ile birlikte, pıtırak gibi partiler kurulmuştu. Hatırlarsınız, kafası bir şeylere bozulan, sabah dilekçe verip parti kuruyordu. Tabii, ciddi fikir altyapıları ve kadro çalışmaları ile kurulan partiler de oldu. ANAP'ın, Özal sonrası yöneticileri tarafından eritilmesi ile doğan boşlukta, koalisyonlar devri başladı. Gelişmiş demokrasilerde, çok sayıda parti olmakla birlikte, siyasi yapı iki veya üç büyük partiye dayanıyor. Bu partiler de, demokratik parlamenter sistemin omurgasını taşıyorlar. Türkiye'de ise demokrasi altyapı değil, üstyapı şeklinde ortaya çıkıyor. Batı tipi demokrasilerde, otokratik yönetim, örgütlenen halk tarafından aşağıdan yukarıya doğru bir zorlama ile yıkılmış ve demokratik yapı halkın iradesi doğrultusunda teşekkül etmiş. Partiler bu ülkelerde, halk örgütlenmelerinin kurumsallaşmış hali olarak şekillenmiş. Türkiye'de ise demokratik süreç, bir halk talebi veya inisiyatifi ile değil, devletin iradesi ile başlamış. Devlet, yönetimini demokratikleştirmeye karar verince, üst yapıyı ve kurumları da kendisi teşekkül ettirmiş. Yani doğrudan halk tabanına dayanan, kendi köklü gelenekleri olan partiler olmamış Türk siyasi hayatında. Ekonomistler partileşiyor mu? Siyaset üstü devlet kurumunun oluşturduğu veya onayladığı siyasi yapılar partileşip, halkın önüne çıkmış ve oy istemişler. Halk da, bu partilere oy vermiş vermesine ama, oluşumunda yer alamadığı bir siyasi yapıyı da bir türlü benimseyememiş. Belki de bu yüzden, yüzer gezer oyların sayısı, kararsız seçmen miktarı çok, Türkiye'de. Ekonomistler Platformu Başkanı Tuna Bekleviç'in, "Anadolu'nun Genç Liderleri" başlığıyla gönderdiği yazıyı okurken zihnime dolan düşünceleri paylaştım sizlerle. Bekleviç, Türkiye'nin ihtiyacı olan eğitimli, özgüveni yüksek ve iddialı bir profile sahip genç bir adam. Herkesin kenarda durduğu, tenkit etmeyi yapmaya tercih ettiği bir ortamda, binlerce okuyan, düşünen, yazan, üreten genç beyni bir araya getirip, kendi tabiriyle "matrak ve ilgi çekici" bir sivil inisiyatif oluşturdu. Şimdi ise, mevcut siyasi yapının umut vermediği bir genç insan olarak, ülkenin geleceğine umutla bakabilmek için, sivil inisiyatifini siyaset sahasına taşımak istiyor. Doğru anladıysam"