Bilinen klişedir: Piyasalarda güven problemi. Ticaret, finans, yatırım... Hepsinde güven önemlidir ve elzemdir. Türkiye ekonomisi, yıllarca devletin iki yakasını bir araya getirememesinin, siyasi istikrarsızlığın, yüksek kamu açıklarının doğurduğu güvensizlikten etkilendi. İş âlemi, yatırımcı hep kamu maliyesine duyduğu itimatsızlıktan şikâyet etti. Şimdi kamu açıkları yok denecek kadar az; ne borç çevirme sorunu var, ne yüksek faiz gideri... Lakin bir aydır devam eden ve son günlerde 'ne oluyor yahu' dedirten bir türbülans, bir kargaşa var piyasalarda... Özellikle döviz ve borsada... İMKB neredeyse paraşütsüz iniyor, kur ise bir günde yüzde 5 dalgalanıyor. Sebep? AB'de borç krizi var, İtalya ve İspanya sallanıyor. Başka? ABD'de büyüme daralıyor. Yani gelişmiş ülkelerde kamu maliyeleri sıkıntıda.. Türkiye'de ise kamu maliyesi tarihinin en ferah döneminde... Borçlanma oranı yüzde 30'lara gerilemiş, Hazine yılbaşından beri -geçen yıla göre- 5 milyar az faiz ödemiş. Peki bizim piyasalar niye tepetakla? Bir ay önce aşırı büyümeden tedirgin olan piyasa allameleri şimdi 'küresel durgunluktan' endişeliymiş. E tamam, Merkez Bankası da bunu öngörerek proaktif tedbirler aldığını söylüyor. Piyasa allamelerine sormak lazım: Neden sürekli bir korku bulutu oluşturuyorsunuz? Sakın sizin tedirginlik dediğiniz, eski ezberlerinizden ve zihin yapılarınızdan bir türlü kurtulamamanız olmasın? Veya yaşadığınız ülke ile ilgili bir 'öz güven sorunu?' Dik durmak YAŞ'tan askerî vesayeti devam ettirecek isimlerin çıktığı söyleniyor. O yüzden de Başbakan Erdoğan dik duramamakla eleştiriliyor. Yapmayın Allah aşkına! Darbe teşebbüsü ithamıyla onlarca general tutuklandı bu ülkede... Son iki YAŞ'ta siyasi irade 'ülke tarihinde ilk defa' son sözü söylüyor. Genelkurmay'ın Savunma Bakanlığına bağlanması konuşuluyor. Başbakan'a 'YAŞ'ta dik duramadı' demek haksızlık olur. Bugün 'asker sorunu' denen olgu hayatımızdan çıkıyorsa bu asker vazgeçtiği için değil, siyasi iktidar kararlı ve güçlü olduğu içindir. Askerî vesayet siyasi iradenin gücü ve kararlılığı nispetinde biter veya sürer. İki generalin 'vesayete eğilimli' olmasıyla değil... Şike Soruşturma G.Saray'a sıçradı. Neden şaşırıyorsunuz? Futbol tepeden tırnağa kirli, vıcık vıcık ilişkilerle örülü bu ülkede... Bakmayın 'dürüstlük, yiğitlik, iyi adamlık' güzellemelerine... Futbol yöneticisi olup da şike, maç bağlama, futbolcu ayartma işlerine karışmayan, iki elin parmaklarını geçmez. 4 büyüklerin yönetici profiline bakın, demek istediğimi anlarsınız. Biz temiz futbol istiyoruz. Hamasi laf salatasıyla yiğitlik edebiyatı değil...