Pragmatik-Bürokratik

Sermaye Piyasası Kurulu cuma günü önemli bir düzenleme yaptı. Piyasa profesyonellerinin dışında çok dikkat çekmeyen bu düzenleme, sermaye ve finansmanın "aslanın ağzında" olduğu küresel kriz ortamında birçok şirkete "ihtiyacı olan sermayeyi bulmanın" yolunu açıyor. Halka açık şirketler, sermaye ihtiyaçları olduğunda, bedelli artırım yoluyla hissedarlarından kaynak sağlayabilirler. Lakin, hissenin fiyatı, nominal fiyat olan 1 TL'nin altında ise, bedelli artırım "teknik olarak" imkânsız oluyor. Krizin de etkisiyle bugün İMKB'de işlem gören 100'den fazla şirketin hissesi nominal fiyatın altında; yani isteseler bile sermayelerini bedelli olarak artıramıyorlar. İşte SPK, "sermaye azaltımı yoluyla artırım" diyebileceğimiz bir yöntemle bu "mania"yı aşacak bir düzenleme yaptı. *** Resmi mevzuat, özellikle kriz şartlarında esnekliğini kaybediyor. Bu düzenleme ile SPK, "kriz mevzuata uymayınca", mevzuatı krize uygun hale getiriyor. Ankara'nın bürokratik hantallığında çok alışık olmadığımız bir yaklaşım bu... Dış konjonktür dolayısıyla uzun vadeli kredi bulamayan, azalan kâr ve düşen cirolar yüzünden sermaye ihtiyacı artan şirketler, "hisse fiyatının nominalin üstüne çıkmasını beklemeden" küçük ortaklarından sermaye talep edebilecekler. *** SPK, yeni başkanı Vedat Akgiray döneminde bir hayli proaktif olacak gibi görünüyor. Sermaye piyasası araçlarının çeşitlenmesi ve derinlik kazanması, Türkiye gibi sermaye birikimi noksan olan bir ülkede hayati bir öneme sahip... Rahmetli Özal'ın ilk hedefi, sermaye piyasalarını kurmak ve canlandırmak olmuştu. Dünyayı kavuran ve finansman kaynaklarını kurutan mevcut kriz şartlarında SPK, alternatif çözüm ve yeni yöntemlerle, şirketlerin sermayeye ulaşmasını kolaylaştıracak gibi görünüyor. Finans profesyonellerinin çoğuna "hocalık yapmış olan" Prof. Akgiray, anlaşılan, mevzuatı yeni ve farklı yöntemlerle tanıştıracak. "Stock split-sermaye azaltımı" uygulaması "bürokratik SPK"dan "pragmatik SPK"ya geçişin ilk adımı olur umarım.