Lüks otellerin önüne yer sofraları kurularak, zeytin, hurma, su ile iftar açılıyor. İstanbul'da bazı aktivistlerin öncülüğünde yapılan ve şatafatlı iftar sofralarını protesto eden bu eylemlerle medyanın kalbürüstü kesimi pek alakadar vaziyette... Protest iftarları düzenleyen dindar aktivistleri o kanal senin bu gazete benim ağırlıyorlar, tam sayfa röportajlar, güzellemeler gırla gidiyor. Bu eylemci iftar sofralarından hükümete ve tabii dindar çoğunluğa çakacak malzeme devşirme hevesiyle olaya maydanoz olan 'Kemalist mahallenin cici çocukları' bile var. İftarlara katılıp destek filan oluyorlar. E tabii 'hasmının hasmı dostundur', değil mi... Tabii mevzuya fukaralık nokta-i nazarından dalıp 'sosyalist paralellikler kuran' sekter solcular da cabası... İslamiyet israfi haram kılmıştır; tevazu ve şükür Müslümanın iki mümeyyiz vasfıdır. Ancak, israfın zıddı 'bir lokma bir hırka' değildir. Lüks otellerdeki abartılı sofraları ben de sevmiyorum. Orucun ve ramazanın deruniliğine uymadığını düşünüyorum. Lakin İslamiyet ikramı ve cömertliği de emreder. Evinizde, kendi imkanlarınıza göre kuracağınız, çeşitli ve renkli bir iftar sofrası, o ikramın ve ramazana verilen ehemmiyetin bir göstergesidir. Bir de, bu eylemleri mıncıklayan 'özgür! ama din cahili medyanın' iştahla sarıldığı 'sosyalist islam' diye bir ucube salındı ortalığa... İftar eylemlerini düzenleyenlerin de pek hoşuna gitmiş anlaşılan... Oysa, ilahi kurallar manzumesi olan dini, dünyevi bir ideolojinin tarifleriyle ve kabulleriyle anlatmaya çalışmak, körün fili tarif etmesi gibidir. İslamiyet'te sosyal adalet vardır. Ama sosyal adalet 'yoklukta eşitlik' demek değildir. İslamiyette yasak olan mülk ve para sahibi olmak değil, bunları haram yollardan ve kul hakkı yiyeyek edinmektir. Protest iftar ise, kulağa ve nefse hoş gelse de, İslamiyeti 'sosyalist eylemci kalıplara sokma' çabasıdır sadece.. Karayılan ve gerçek habercilik Yakalandı mı yakalanmadı mı? TRT yayınladığı haberi neden sonra çekti? Bunlar işin sansasyonel tarafı... Karayılan haberinin sızdırılış biçimi, bölgede işlerin mecrasında değişiklikler olacağını gösteriyor. İran, Türkiye'nin Suriye'ye sert tavrından sonra, Kürt sorunu üzerinden bölgeye ve mevzuya daha çok müdahil olacak gibi... Hükümet ve Dışişleri bakanı Davutoğlu için çetrefil günler var önümüzde... Bu arada, cumartesi gecesi herkes muğlak haberlerin peşinde koşarken, Türkiye Gazetesi PKK'lı kaynaklara ulaşarak Karayılan'ın yakalanmadığı bilgisini yayınlamıştı. TRT'yi tebrik kuyruğuna girenlere duyurulur. Tarkan! İslami kesimin Tarkan'ı, İzzet Çapa'sı, Versace'si, bilmemnesi... Medya'nın kentli dindar sayısı arttıkça bulduğu bu magazin tabirlerine, nedense o tabirlerin yakıştırıldığı kişiler hiç itiraz etmiyorlar. Bunlardan 'Tarkan olanı' dün Hürriyet'in birinci sayfasında mutlu mesut gülümsüyordu. Hani geçen hafta önce tutuklanıp sonra salıverilince 'nezarette orucumu da tuttum' diye kameraların önünde ağlaşan.. Bu da dindar iken yırtmanın bir yolu diye düşünüyorlar herhalde...