Rakamların dünyasına dönüş

A -
A +

İş hayatında en sevimsiz konular rakamlardan müteşekkildir, en sevimsiz adamlar da işi rakamlar olan iktisatçılar, muhasebecilerdir. Mesela bir proje ortaya çıktığında, stratejilerden, vizyondan, hedeflerden, sinerjiden filan bahsedilir, fikirler, hayaller havada uçuşur. Ne zaman proje rakamlara dökülmeye, mali büyüklükler, kar-zarar, yatırım tutarı gibi unsurlar konuşulmaya başlanır, konu birden sevimsizleşir. Hatta rakamları hazırlayan, mali büyüklükleri anlatmaya çalışan kişiler tepki bile alırlar. Zira herkesin güzel hedeflerden, hayallerden, çok para kazanmaktan bahsettiği bir ortamda, rakamların dilinden gerçekler ortaya konulmuştur. Rakamlarla uğraşanlar da temkinli olmayı tercih ederler genellikle. En muhafazakar senaryoyu, en düşük gelir alternatifini tercih ederler projeksiyonlarında. Haliyle de pek mutlu edemezler projeler üzerinde hayal kuran insanları. Vuslat ne zaman? Kıbrıs'ta hepimizin umduğunun fevkinde bir aşama kaydedilince oluşan iyimser hava biraz dağıldı ve bütçenin ihtiyacı olan ek kaynak paketi gündemin önüne çıktı. Paket konusunu en çok kovalayan IMF'nin beklenen gözden geçirme ziyareti de haliyle zihinlere düştü. Seçim sonrasına kalacak, kalmayacak tahminleri arasında IMF heyetinin bu hafta sonu ziyaret planladığı haberleri geldi. Akabinde ise Bakan Babacan'dan biraz sert bir açıklama duyduk: "IMF biz çağırınca gelecek." Tercümesi "Siz kafanıza göre tarih filan belirlemeyin, biz ne zaman dersek o zaman gelebilirler" demek. Takvimi belli olan rutin bir ziyaret neden bir türlü yapılamıyor bilmiyorum ama, Bakan'ın reaksiyonu bir parça gerginlik sinyali veriyor. IMF heyetinin ziyaretinde bütçe gerçekleşmeleri, ek kaynak paketi, vergi reformu, kamu mali yönetimi gibi yasa tasarıları ele alınacak. İhtimaldir ki, bu konulardaki hazırlıklarda bazı eksiklikler var ve ekonomi yönetimi bunun gerginliğini yaşıyor. Yani "gözden geçirilmeye" tam hazır değiliz galiba. Bilhassa ek kaynak paketinin içeriği hakkında IMF ile Türkiye arasında bir mutabakat eksikliği var gibi. Zira IMF "gelir arttırıcı önlem" de (yani vergi ve zam) ısrar ederken, hükümet "gider tasarrufu" diyor. Bakalım kimin dediği olacak.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.