Refah için demokrasi -Grossman'ı dinlerken-

A -
A +

"21.yüzyılın en büyük ülkeleri en zengin veya en milliyetçi ülkeler arasından çıkmayacak. Halkına özgürlük ve demokrasi verenler büyük devlet olacaklar." Bu fütüristik analizi Marc Grossman yapıyor. ABD'nin eski büyükelçisinin özgürlüğe ve demokrasiye yaptığı bu güçlü atıf, rahmetli Özal'ın üç temel hürriyet vurgusunu hatırlattı bana; İnanç hürriyeti, ifade hürriyeti ve teşebbüs hürriyeti. Baskı ve disiplinle sağlanan iktisadi gelişimin de refahın da kalıcı olmadığı, demirperdenin yıkılması ile ortaya çıkan bir 20. yüzyıl gerçeği idi. Demokrasi ve özgürlük ortamı olmadan ne sosyal ne ekonomik gelişim olmayacağı da 21. yüzyılın gerçeği olarak önümüzde duruyor. M.Grossman bizlere bir ufuk turu yaptırırken, Türkiye'nin kendi tarihi mirasına bakması gerektiğini hatırlattı. Osmanlı'yı "çoğulcu ve çok kültürlü bir evren" olarak, birlikte yaşamaya örnek gösterdi. Tarihi mirasımızın kodlarında bugünkü sosyal sorunların çözüm şifrelerini bulabileceğimizi hatırlattı bizlere. Türkiye'nin gelecekteki gücü ve refahı kesinlikle ve mutlak olarak demokrasisinin gücüne ve kalitesine bağlı olacak. Demokrasi, farklı fikirlerin, kültürlerin ve unsurların bir arada yaşaması ve eşit temsil imkanına sahip olması ise Türkiye bu zemine sahip. Gelecek tasavvuru Vizyoner olmak, geleceği şekillendirme iddiasının temel unsurudur. Grossman, resmin bütününü görmeye çalışmanın ve asimetrik düşüncenin önemini bana bir kez daha hatırlattı. Bugün Türkiye'de birçok insan, vizyon eksikliğinin sıkıntısını yaşamıyor mu? Alın tekstil sektörünü... Çin'in bugün geldiği noktayı bizim tekstilcilerimiz neden öngöremediler? Neden hızla değişen rekabet şartlarında kendi pozisyonlarını alamadılar? Neden stratejik değil de konjonktürel davrandılar? Zira işlerine -daha doğrusu hepimizin işine- öyle geldi. Gelecek tasavvuru ciddi bir fikir ve analiz emeği gerektiriyor. Türkiye'nin hep aksadığı ve maalesef aksamaya devam ettiği nokta da bu işte: Proaktif değil rekatif olmak. Yani ihtimal analizi yapıp önden pozisyon almak değil, olan olduktan sonra tedbir almak. Bakınız, tekstilde KDV indirimi... Oysa M.Grossman diyor ki, olanı değil olacakları analiz edin. Ana trendlere itiraz etmeyi bırakın, trende uygun en doğru pozisyonu almaya bakın. Trend, özgürlük ve demokrasiyi işaret ediyor. O halde...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.