Rekabetten rahatsız olanlar

A -
A +

MÜSİAD, muadilleri gibi siyaset mühendisliği yapmak yerine faydalı toplantılar düzenliyor, zihin açıcı raporlar hazırlıyor. Son toplantının konuğu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek idi. Bakan'ın cari açık, enflasyon, finansal kriz konularındaki görüşlerini muhtemelen haber olarak okudunuz. Yeri gelmişken bir intibamı paylaşayım. Toplantıyı başından itibaren izleyen birisi olarak, Şimşek'in anlattığı onca olumlu analiz ve verinin arasından gazeteler nasıl bu kadar kötümser başlıklar çıkardılar anlayamadım. Yıllarca banka ekonomisti olarak kariyer yapmanın sonucu olsa gerek, Mehmet Şimşek ekonomiyi sebep-sonuç ilişkisiyle ve analitik olarak anlatıyor. Anlattıkları "gazete sayfalarında takla atarak başka bir anlamlara büründükçe", muhtemelen O da "siyaseten" konuşmanın rahatlığına sığınacaktır. *** Ben esas olarak, Bakan'ın konuşmasından bir cümleyi sizinle paylaşmak istiyorum. Rekabet eksikliğini Türkiye'nin önündeki en büyük engel olarak gösteren Şimşek, "biz rekabeti artıran tedbirler aldıkça, doğrudan yabancı sermaye artarak geldikçe, içeride bazıları rahatsız oluyor. Çıkarılan patırtının esas sebebi budur" dedi. Rekabet'ten rahatsız olanlar ve çıkarılan patırtı... Enteresan ve üzerinde durmaya değer bir yorum... Üstelik herhangi bir yorumcu veya analist değil, ekonominin direksiyonunu tutan iki (Unakıtan'ı da sayarsak üç) Bakan'dan birisi söylüyor bunu... *** Türkiye'de hâlâ 40 yıl öncesinin Ortodoks iktisat modellerine güzellemeler yapanlar var. Dünyanın son 20 yıldaki muazzam değişimini idrak edemiyor, küreselleşmeyi sadece çok seyahat etmek ve Türkiye'de sushi yemekten ibaret sanıyorlar. Haliyle gümrük duvarlarının olmadığı, para ve malın serbestçe dolaştığı yeni düzene intibak edemiyorlar. Eskinin "ithal ikameci" korumacı politikalarına ağıtlar yakıyorlar. Rekabet gücünüzü artırın denilince "devlet kuru yükseltsin, bizden vergi almasın, teşvik versin" diyorlar. Koltuk değneği ile maraton koşulamayacağını anlamak istemiyorlar. Oysa Türkiye, 90'lı yıllarını Çiller'in, Yılmaz'ın, Ecevit'in elinde "yele vermeseydi" de rekabet gücünü artıran reformları yapabilseydi, bugün ne cari açık konuşacaktık, ne yüksek faiz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.