Resim tamamlanınca...

Türkiye bir ekonomik dönüşüm yaşıyor. Faydaları, yan etkileri, kafa karışıklıkları, yenilikleriyle ekonomik bir dönüşüm. Yabancılar banka satın alıyor, sigorta şirketlerine uluslararası ortaklar geliyor, mortgage yasası çıkıyor, Avrupa Birliği uyum yasaları hantal sistemi zorluyor, ülkenin enerji yollarının kavşağı olacağı söyleniyor, enflasyon tek haneye geriliyor... 5 yıl öncesine göre çok farklı bir perspektiften bakıyoruz geleceğe. Gidişatı umut heyecanla izleyenler olduğu gibi, "nereye gidiyoruz" korkusu taşıyanlar da itirazlarını yükseltiyorlar. Evet, bu bir transformasyon. 90'lı yıllar boyunca inanılmaz derecede kötü yönetilen, dünya ile korelasyonunu kaybetmiş bir ülkenin, aradaki açığı kapatmak ve potansiyelini ortaya çıkarmak için gösterdiği bir çaba var ortada. Kuralları oturmamış, yasal altyapısı boşluklarla dolu bir ekonomik düzenin, kurallı, entegre, rekabete açık bir sistem haline gelmesi, bir çırpıda olabilecek bir durum değil. Yıllar süren, gel-gitler yaşanan, kimilerini rahatsız eden, bazılarının kaçınılmaz olarak zarar gördüğü bir süreçten bahediyoruz. Üstelik tekdüze ve rutin değil, dinamik ve değişken bir süreç. Bütünlük Bir bankacı dostumla laflıyorduk. "Dönüşümün çapını ve sonucunu görmemiz için, resmin tamamlanmasını beklememiz lazım" dedi dostum. Resmin ögeleri birer birer tualdeki yerini alıyor, ama henüz bitmemiş bir resme bakıp da kati yorum yapmamak lazım. Bir manzara mı, natürmort mu, tasvir mi henüz göremiyoruz. Tamamlandığında ise, bugünkünden bir hayli farklı, paradigmaları yeniden oluşmuş, donukluktan kurtulmuş, canlı, renkli ve gerçekçi bir resim görmeyi umud ediyoruz. Aklın gereği ve gerçeklerin yönlendirmesi ile hareket ettiğimiz sürece, ülkemizin geleceğinden umutlu olmak için çok sebebimiz var. Korku ve evhamlardan kurtuldukça, Türkiye iktisadi ve sosyal gelişmişliğe adım adım yaklaşıyor. Önce kendine, sonra ülkesine ve toplumuna güvenen insanların sayısı çoğaldıkça, geleceğe güvenle bakmamız da kolaylaşıyor. On yılların alışkanlıklarının, hantallıklarının, dogmatik kabullerinin bir anda değişmesi tabii ki mümkün değil. Ama zaman kötümserleri haksız çıkartmaya devam ediyor.