Hükümet anayasa değişikliğine soyununca, "gerilim-ölçerler" yine ahkam kesmeye başladı. Onlara bakarsanız, bu ülkede neyi değiştirmeye kalksanız gerilim çıkar. Gerilim çıkmamasının yegane yolu statükoyu aynen muhafaza etmek, "öteki"nin öteki olarak, mütegallibe'nin mütegallibe olarak kalmasını sağlamak onlara göre... Anayasa değişiklikleri mevcut duruma göre daha demokratik normlar getirmiyor mu? Darbe anayasası ile yönetilmekten herkes şikâyetçi değil miydi zaten? O halde "geriliriz, daralırız" velvelesi nereden çıkıyor? *** Bono faizlerinin artması gerekirken neden artmadığını sorgulayan bir rapor var elimde...(*) BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ, önce bono faizlerini artırabilecek 8 unsur sıralamış, sonra da neden artmadığını 5 sebebe bağlamış. Teker teker saymayacağım ama risk unsurlarından birisi olarak siyasi gerilim riski dikkatimi çekti analizde... Eğer ülkede gerçek ve istikrarı bozacak bir siyasi gerilim olsa, faizlerin bu seviyelerde durması mümkün mü? Ne portföyü bonoyla dolu bankalar, ne Hazine faizin önünde duramaz öyle bir durumda... Ama bono yatırımcısı riski abartıldığı kadar algılamıyor demek ki... *** Tabii bir AK Parti kapatma davası, bu durumu tepetakla edebilir. Zira o gerçekten risktir. Ama anayasa paketi gibi, -eksiklerine rağmen- ülkeyi demokrasiye ve AB normlarına yaklaştıran bir düzenleme girişimi neden risk olarak algılansın ki? Siyasi gerilimmiş! Hükümet değişiklik taslağını bile hazırlamadan, Anayasa Mahkemesine götüreceklerini söyleyen Baykal ve diğer statüko muhipleri gerilmiş olabilirler. Lakin, onların gerilmesi, ülkenin gerilmesi demek değil ki... ..... (*):Yields should rise, but they don't.Why?-Özgür Altuğ-BGC Partners