Risk kalıcı hale gelmeden...

A -
A +

Büyüme rakamları, ekonominin soğumaya başladığını gösteriyor derken, gelen cari açık rakamları zihinleri biraz bulandırdı. Açık hız kesmeden büyümeye devam ediyor. İlk 10 aydaki 28.5 milyar dolarlık açık, sene sonunda 30 milyar doları bir hayli geçeceğinin de sinyalini veriyor. Aralık ayları, ödemeler dengesinin nispeten daha çok açık verdiği aylar olduğu için, sene sonunda 32-33 milyar dolarlık bir rakam bizi şaşırtmamalı. Lakin bir miktar tedirgin etmeli diye düşünüyorum. Zira, Milli Gelir'in % 8.5'i oranındaki bir açık, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'nun deyimiyle "dünya rekoruna doğru koşuyor". Finanse edilebildiği sürece mesele yok, doğru ama bu miktarda bir açığın finansmanı orta vadede sürdürülebilir olmaktan çıkar. Aynı hızla 3 yıl devam ettiğini varsayarsak, bu 100 milyar dolarlık bir finasman ihtiyacı doğurur ki, ne doğrudan yabancı sermaye, ne de uzun vadeli borçlanma bu rakamı karşılayabilir. Türkiye cazibe merkezi olmaya devam ettikçe, yabancılar da bu ülkeye para yatırmayı sürdürecekler. Ama ucuz ithalata dayalı bir büyüme modeli, beraberinde oluşacak açıkla birlikte bir süre sonra bumerang etkisi yapacaktır. Kur İster sıcak para, ister dış borç, ister doğrudan sermaye... Türkiye'ye döviz girişi sürdükçe, kurun baskı altında kalması doğal. Dalgalı kur sisteminde buna müdahale olmaz, olmamalı. Ancak, dövizle iş yapan herkes, kur sisteminin "dalgalı" olduğunu sürekli hatırında tutmalı. Döviz girişinin, şu veya bu sebepten yavaşlaması durumunda, cari açığın döviz kurunu yukarı ittirici etki yapacağı sürekli hatırlanmalı. Ülke ekonomisinde yapısal belirsizlikler çok şükür ortadan kalktı. Türkiye iktisadi olarak artık iyi yönetiliyor. Ama hızlı büyüme ve toparlanmanın yan etkileri ve bunların doğurduğu riskleri de anlamak ve riski yönetilir kılmak gerekiyor. Hiçbir ekonomi dikensiz gül bahçesi değildir ve her getiri, beraberinde bir riski de taşır. Yeter ki riskler -geçmişte olduğu gibi-kronik hale getirilmesin, daha da önemlisi "halının altına süpürülmesin".

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.