2010 Türkiye'nin hızla büyüdüğü yıl oldu. Büyüme oranı Mart sonunda çıkar ama yüzde 8 kimseyi şaşırtmayacak. 2011'de büyüme bu tempoda devam eder mi? Hız keseceğinde herkes hemfikir... Merkez Bankası ve BDDK'nın "uyumlu olarak" aldığı ve kredi büyümesini yavaşlatıcı ve TL'nin değerini azaltıcı kararların da etkisini göstereceğini düşününce; Büyüme hızında tercihli bir yavaşlama olacağını söylemek mümkün... *** Bu durumu tespit eden raporlardan birini okuyorum. Başlığı ilginç: Türkçeleştirirsek "yavaş ol şampiyon" diyor raporun başlığı... Filmlerde görürüz: Rakibine üstünlük sağlamış hırs içindeki boksör durmak bilmeyince kenardan "yavaş ol şampiyon" diye bağırırlar. Rapor da Türkiye ekonomisinin geçen yılki "coşkun" büyüme eğilimine karşı hükümetin frene bastığına dikkat çekiyor. *** Esasen, 5 ay sonra seçime gidecek bir hükümetin iç talebi, dolayısıyla büyümeyi yavaşlatacak tedbirler alması siyaseten yanlış gibi okunabilir. Ama iktisadi ve rasyonel olarak doğru ve yerinde bu tedbirler... Hükümetin, aksi yöndeki bütün önyargılı yorumlara rağmen, mali disiplini popülizme kurban etmediğinin de aleni ispatı... "MB ve BDDK bağımsız kurullar olduğuna göre, hükümet ile ne ilgisi var?" demeyin; Ekonomi ile uğraşanlar bilir ki, bağımsızlık, re'sen müdahaleye karşı koruma amacı taşır. Layüs'el, hükümeti takmayan, kafasına göre kararlar almak değildir bağımsızlık... MB de, BDDK da, SPK da ekonomi yönetimiyle koordinasyon içinde olur ve kararlarını konsensüs ile alırlar. Aklın yolu da budur. *** Dış ticaret açığının 70 milyar doları geçtiği, ihracat/ithalat oranının yüzde 60'a gerilediği bir tabloda, "ithalatı artıran iç talebi frenleyici" tedbir almak doğru yoldur. Ekonomi yönetimi de bunu yapmıştır. Elimdeki rapor 2011'de yüzde 5 büyüme öngörüyor. Yeterli mi? Değil. Lakin, "ithalat da,cari açık da artabilir, yeter kü büyüme hız kesmesin" demek de sağlıklı değil... (*) Easy Champ: Growth Tracker-BGC Partners-Özgür Altuğ