Samimiyet ve şeffaflık

Aslında birbirini tamamlayan iki nitelik de diyebiliriz. Bugünün dünyasında çokça lafı edilen ama az rastlanan iki nitelik... Aslında kurumsal manada şeffaflık ve açıklık eskiye göre çok daha iyi durumda. Şirketler, kamu kurumları, devletler muhataplarına bilgi vermede, hesap vermede daha açık ve samimi görünüyorlar. Devlet bilgi edinme yasasıyla vatandaşına karşı daha saydam olmaya çalışıyor. Lakin kurumsal planda yükselen değer durumundaki bu iki kavram, sıra insan ve ilişkilerine geldiğinde ciddi erozyona uğruyor. Samimi olmayı hayatına şiar edinmiş, dolayısıyla etrafına karşı açık ve net olanlar aslında örselenmeyi de göze almış oluyorlar. Yüzlerine, hatta davranışlarına maske giydirilmiş insanlarla etrafı çevrilenlerin samimiyet ve açıklıkları da "duvara çarpan top gibi" geri gelebiliyor. Oysa hakiki münasebetler için, gerçek dostluklar için, kalıcı iletişim için herşeyden önce samimi ve açık olmak gerekiyor. Düşündüğünü söyleyen, hissettiğini anlatan, istediğini talep eden birisi, iletişim kanalları da açık olan kişidir aslında. Yani kendinizi ifade etmekte zorlanmadığınızı hissedersiniz. Ayna Kişi karşısındakini kendisi gibi bilirmiş derler. Samimiyet berzahından geçmiş olanlar için mesele yok belki ama, ikircikli, düşündüğü ile anlattığı, hissettiği ile davrandığı aynı olmayan "içtenlik yoksunu" insanlar için önemli bir handikaptır bu. Etrafında düşmanları olduğunu düşünen, işlerin hep perde arkasında döndüğüne inanan kimseler, samimi ve şeffaf davranışları da başka yerlere çekmek konusunda çok mahir olurlar. Şeffaf ve içten davranışlar kimi zaman davranış sahibinin örselenmesi, yanlış anlaşılması veya istismar edilmesi gibi sonuçlar doğursa da, günün sonunda kazanan her zaman samimiyettir. Günümüzde insan ilişkileri yüzeyde çok yoğun, derinlerde ise yapayalnızlık hüküm sürüyor. Şehrin kalabalığı içinde konuşan, gülüşen, tartışan, görünüşte çok yakın ama ruhen tek başına insanlar... Eksik olan şey samimiyet...O halde, incinsek de, meramımızı anlatamasak da samimiyetten ve açıklıktan vazgeçmeyelim. Zira bu iki haslet ruhumuzu güçlendiriyor.