Sattılar, çaldılar, böldüler!

CHP'den "sosyal demokrat parti" çıkarmaya uğraşan "simyacılar", Gandi Bey'in son dönem performansını nasıl buluyorlar acaba? Ahmet Kaya mezarını ziyaret, hasta kızı ziyaret, "Urfa'ya giderken" Diyarbakır'ı ziyaret ve içinde üç-beş demokrasi, özgürlük kelimesi geçen konuşmalar... 8 yılda bunca icraatına rağmen AK Parti'ye -hâlâ- takiye yapıyor diyenler, Gandi Bey'in -onca yalpasına rağmen- birkaç cümlesiyle hemen ikna oluvermişlerdi. Türkiye'nin ihtiyacı olan "çağdaş sosyal demokrat parti" sakin güç Gandi Bey'in kuşatıcı liderliğinde iktidara yürüyecekti filan... Halen bu teraneyi okuyan bir hayli insan olsa da, Gandi Bey'in yalpalamalarından dolayı "yok abi, bu iş olmayacak" diyenleri de duymaya başlamıştık. Bir de Gandi Bey ve genel sekreteri wiki-dedikodulara "mal bulmuş mağribi" gibi sazanlayınca, ümidini kaybedenlerin sayısı arttı. *** Biz size söylemedik mi güzel kardeşim, CHP'den sosyal demokrat parti yapmaya uğraşmak beyhude diye.. Amblemi altı ok, varlık sebebi mevcut statüko ve ideolojik vesayet olan bir partinin demokrat ve vizyoner olmasını nasıl bekleyebildiniz? Bildiği tek şey elinde dosya sallayarak "yolsuzluk yakaladım" demek olan,Muhalefetten anladığı "sattılar, çaldılar, böldüler"den ibaret bir vasat siyasetçiden iktidara yürüyen lider üretmeye kalkarsanız, "Başbakan İsviçre bankalarından param yok diye yazı alsın" diyen, diyebilen bir genel başkanınız olur. Ne diyeyim, ak günlere doğru ak güvercin uçurmaya devam edin. Mavi gömlek ve kasketi de unutmayın. Asker uğurlama cinneti! Ben 18 yıl önce askere giderken de vardı ama bu derece sakilleşmemiş, "kent vandalizmine" dönmemişti. Askere gidenlere, yakınlarının, arkadaşlarının mütevazı bir uğurlama yapmaları normal... Ama, son dönemde yükseltilen "kaba milliyetçilik" dalgasının da etkisiyle, asker uğurlamaları birer "vandal ayinine" dönüştü. Araç konvoyları, ellerinde bayrak yarı beline kadar sarkan gençler... Trafiği kesmeler, otogarda bağıra çağıra istiklal marşı söyleyip herkesi esas duruşa zorlamalar... Silah atmalar, tezahüratlar ve şehri rahatsız eden türlü çeşitli sakillikler... Türkiye zorunlu askerliği tartışırken, bu pespayeliğin devam etmesi de ayrı bir ironi... Başkalarını rahatsız eden, kent hayatında tehlikeye yol açan, sonunda bir genç kızın ölümüne sebep olan bu garabete gelenek falan demeyin. Bu gelenek filan değil, basbayağı lümpenlik...