Seçim, ekonomiyi yatırmasın

Hükümetlerin iradesi en çok seçim öncesi dönemlerde zayıflar. Bol keseden dağıtılan paralar, vaadler hep bu dönemlerin ürünleridir. Türkiye'deki geleneksel siyaset anlayışı da maalesef seçmenleri buna alıştırmıştır. Miting meydanlarında yarı beline kadar sarkıp, "benim işçim, benim köylüm" diye bağıran, bedava mazot, akıldışı taban fiyatı, bütçesi olmayan maaş zammı vaad eden, yedi kere giden sekiz kere gelen "halk dostu!" siyasetçilerimiz sayesinde seçmenler de bu "seçim rüşvetlerini" bekler olmuştur her iktidardan. AK Parti, 28 Mart'ın kendileri için bir dönüm noktası olduğunun farkındadır. Oy oranını azami seviyeye çıkararak sta- tükoya karşı , durduğu zemini sağlamlaştırmak istiyor Hükümet. Bilhassa eğitim ve gelir düzeyi düşük kesimlerin kısa süreli hafızasına yönelik ataklar yapmak istedikleri muhakkak. Ama beri tarafta da bütçe, IMF, enflasyon hedefi gibi kritik ve rasyonel unsurlar var. Açıkçası, piyasada hükümete giderek artan bir güven olmakla birlikte, içten içe bir "ikirciklenme" de yok değil. Ekonomi ile ilgili birçok insan hâlâ, popülizmin AK Parti'nin "genlerinde" olduğunu düşünüyor. Potansiyel olarak bu risk var onlara göre. Kaynak bulanık Asgari ücret ve emekli maaşlarında, enflasyon hedefinin çok üstünde zamlar yapılınca, "Acaba popülizm geni harekete mi geçti?" diye düşünmeye başlıyorlar. Dar gelirlilerin insanca yaşaması, sosyal refah gibi tartışılamayacak gerekçeleri var hükümetin. Ancak ben piyasadaki algılamayı anlatmaya çalışıyorum. Zira, her iki zammın bedeli olan 4 katrilyon TL'nin, bütçenin neresinden çıkartılacağı biraz bulanık gibi. Başbakan Erdoğan "tasarruf yapmak"tan bahsediyor ama "nereden ve nasıl tasarruf" yapılacağı meçhul. Eğer Faizdışı fazla hedefinden sapılmayacaksa, bütçe dengesi bozulmayacaksa, tasarruf dışında bir tedbir düşünmeye mecbur kalabilir hükümet. Yani nurtopu gibi bir "kaynak paketi" bulabiliriz kucağımızda. Hadi canım demeyin, 2003 başında emekli ve memura yapılan zamdan sonraki 6 katrilyonluk paketi hatırlayın. Hükümet "Ek vergi vs. yok, tasarruf yapacağız" diyor. Umarım öyle olur. Zira ek paket hem ekonomik dengeleri, hem de moral ve güven artışını zedeler. AK Parti, belediyeleri kazanalım derken, binbir zorlukla kazanmaya başladığı "piyasa güveni"ni kaybetmesin de.